FERAHNAKAŞİRAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



FERAHNAKAŞİRAN harflerini içeren 5 harfli 102 kelime bulunuyor. 5 harfli FERAHNAKAŞİRAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AHFEŞ18, FAHİŞ18, FAHRİ15, FAKİH15, FERAH15, FERİH15, HERİF15, HAFİK15, NAHİF15, NEFHA15, REFAH15, AFŞİN14, AFŞAR14, AFİŞE14, EŞRAF14, FİŞEK14, FİŞKA14, FARAŞ14, KAŞİF14, KEŞİF14, ŞİFRE14, ŞERİF14, ŞAFAK14, ŞEFİK14, HAŞİR12, HAŞİN12, ŞERHA12, ŞAHNE12, ŞAHİN12, ŞEHİR12, ARİFE11, AFAKİ11, EFKAR11, FİRAR11, FİRAK11, FRENK11, FRANK11, FAKİR11, FERİK11, FENİK11, FENNİ11, İRFAN11, İNFAK11, KAFİR11, KEFİR11, NİFAK11, NAFİA11, NEFİR11, REFİK11, AHENK9, HERİK9, HANAK9, HANEK9, HAKAN9, HAKİR9, HARAR9, HARİR9, İKRAH9, KARHA9, KAHİN9, KAHİR9, KERİH9, NİKAH9, NİHAN9, NEHİR9, NAHAK9, RAHNE9, REHİN9, AŞARİ8, AŞİNA8, EŞKİN8, KANİŞ8, KAŞAR8, KAŞAN8, KEŞAN8, NEŞİR8, NİŞAN8, NAKŞİ8, NAŞİR8, ŞİKAR8, ŞERİR8, ŞERİK8, ŞERAN8, ŞİRAN8, ŞAİRE8, ŞARKİ8, ARENA5, ARAKA5, ANANE5, AKRAN5, ERKAN5, ERKİN5, ERİKA5, EKRAN5, İNKAR5, İKRAR5, KARAR5, KARNE5, KARNİ5, KENAR5, NANİK5, NARİN5


ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)


[isim]
  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
[mecaz]
  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

ANANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿanʿane)


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
  • Gelenek

    Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı. - Ercüment Ekrem Talu


AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)


[isim]
  • Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür

    Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı


ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERİKA


[isim] [bitki bilimi]
  • Süpürge otu

EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)


[isim]
  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
[sinema] [televizyon]
  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran


İNKÂR (Kelime Kökeni: Arapça inkār)


[isim]
  • Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, yadsıma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkârdan gelmek
  • inkâr etmek


İKRAR (Kelime Kökeni: Arapça iḳrār)


[isim] [eskimiş]
  • Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikrar etmek
  • ikrar vermek


KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)


[isim]
  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]
  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

[müzik]
  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KARNİ (Kelime Kökeni: Fransızca cornue)


[isim] [kimya]
  • Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap

KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

[matematik]
  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar


NANİK


[isim]
  • Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nanik yapmak