FATALİTE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



FATALİTE harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli FATALİTE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AFAL10, AFAT10, AFET10, ALFA10, ELİF10, FAAL10, FLİT10, FAİL10, FİLE10, İTFA10, İFTA10, LİFT10, ATEL4, ALET4, AİLE4, ETİL4, ETLİ4, ELTİ4, ELİT4, LATA4, LİET4, TALİ4, TAAT4, TELA4


ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)


[isim]
  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ELTİ


[isim]
  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü


ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)


[sıfat]
  • Seçkin

LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)


[isim]
  • Dar ve kalınca tahta
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa


LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)


[isim] [müzik]
  • Şarkı

TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)


[sıfat] [eskimiş]
  • İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol


TAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿat)


[isim]
  • Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme

TELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tela)


[isim]
  • Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

AFAL


[sıfat]
  • Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez

    Bir top ağzından henüz fırlamış gibi afal ve dağınıktı. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: afal afal


AFAT (Kelime Kökeni: Arapça āfāt)


[isim] [eskimiş]
  • Afetler

AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)


[isim]
  • Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım

    O yıl su baskınları bir afet gibiydi.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok kötü

    Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

    Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı

[tıp]
  • Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet