FARZIMUHAL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



FARZIMUHAL harflerini içeren 5 harfli 47 kelime bulunuyor. 5 harfli FARZIMUHAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAFIZ19, FAHUR16, AHLAF15, FAZIL15, HALFA15, LAFIZ15, FAZLA14, HIZMA14, HAZIM14, HAMIZ14, HIZAR13, HIZLA13, HAZIR13, MUFLA13, MARUF13, AHRAZ12, FLAMA12, FULAR12, HAZAR12, LAHZA12, HUMAR11, HURMA11, HAMUR11, HARIM11, MUZIR11, MUHAL11, MAHUR11, ARMUZ10, HAMAL10, HAMLA10, HARAM10, HARLI10, LAZIM10, MAHAL10, MAHRA10, MARUZ10, MAZUR10, UZAMA10, ZAMLI10, ARIZA9, MARAZ9, MALAZ9, IRAMA7, MARUL7, ULAMA7, ALARM6, MARAL6


ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)


[isim]
  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek


MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Dişi geyik

IRAMA


[isim]
  • Iramak işi

MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu


ULAMA


[isim]
  • Ulamak işi
[dil bilgisi]
  • Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
[sıfat]
  • Ulanmış

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)


[isim]
  • Aksama, aksaklık, bozulma
[coğrafya]
  • Engebe
[müzik]
  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak


MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)


[isim] [eskimiş]
  • Hastalık
[mecaz]
  • Dayanılması güç durum
[sıfat] [mecaz]
  • Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan

    Aman ne maraz adamsın!


MALAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Sulak yer

ARMUZ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi

HAMAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥammāl)


[isim]
  • Taşıyıcı

    Arkasındaki hamalların sırtında meşin torbalar içinde züyuf akçe. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hamala semeri yük olmaz

Birleşik Kelimeler: hamalbaşı, hamal camal, hamal semeri, hamal sırığı, sırık hamalı


HAMLA (Kelime Kökeni: Arapça ḥamle)


[isim] [denizcilik]
  • Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması

HARAM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarām)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harama uçkur çözmek
  • haram etmek
  • haramın temeli olmaz
  • haram olmak
  • haram olsun!
  • haram yemek

Birleşik Kelimeler: haram lokma, haram para, haramzade


HARLI


[zarf]
  • Kuvvetli bir biçimde

    Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin


LAZIM (Kelime Kökeni: Arapça lāzim)


[sıfat]
  • Gerek, gerekli

    Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım. - Orhan Seyfi Orhon

[eskimiş] [dil bilgisi]
  • Geçişsiz, müteaddi karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lazım gelmek (veya olmak)

Birleşik Kelimeler: neme lazım


MAHAL (Kelime Kökeni: Arapça maḥall)


[isim]
  • Yöre (I)

    Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahal kalmamak
  • mahal vermek
  • mahal yok

Birleşik Kelimeler: meskûn mahal, şoför mahalli