FAİLİMUHTAR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



FAİLİMUHTAR harflerini içeren 4 harfli 86 kelime bulunuyor. 4 harfli FAİLİMUHTAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAFİ14, HARF14, MUAF12, AMFİ11, FUTA11, FUAR11, FİLM11, FAUL11, ARİF10, ARAF10, AFAL10, AFAT10, ALFA10, FAAL10, FLİT10, FİİL10, FAİL10, İTFA10, İFTA10, LİFT10, HURİ9, HAMT9, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, MİHR9, RUHİ9, ULAH9, AHAR8, AHİR8, AHİT8, HATA8, HAİL8, HALA8, HALİ8, HALT8, HARA8, HART8, İLAH8, RAHT8, TARH8, AMUT6, MUTİ6, MUTA6, MURT6, MUİT6, RUAM6, RUMİ6, TAMU6, UTMA6, ULAM6, UMAR6, ARMA5, ATMA5, AMİR5, ALİM5, ALMA5, AMAL5, AMİL5, AMİT5, İMLA5, İMAR5, İMAL5, İLMİ5, İLİM5, İLAM5, LUTİ5, LUTR5, LİMA5, LAMA5, MİRİ5, MİRA5, MİAT5, MALİ5, MALA5, MAİL5, MALT5, MART5, RAMİ5, TAAM5, TURA5, URLA5, İRAT4, LİRA4, LATA4, TALİ4


İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)


[isim]
  • Gelir

    Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[eskimiş]
  • Söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irat etmek

Birleşik Kelimeler: iradımesel


LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)


[isim]
  • Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik

    Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay

[eskimiş]
  • Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira

Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira


LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)


[isim]
  • Dar ve kalınca tahta
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa


TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)


[sıfat] [eskimiş]
  • İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol


ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)


[isim]
  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)


ATMA


[isim]
  • Atmak işi

    Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim? - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: cirit atma, çekiç atma, disk atma, gülle atma


AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


ÂLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿālim)


[isim]
  • Bilgin

    Hiçbir şeye inanmayan, ne inkılapçı ne muhafazakâr ne âlim ne şair olabilir. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âlim unutmuş, kalem unutmamış

[sıfat] [eskimiş]
  • Bilen

ALMA


[isim]
  • Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız

Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı


AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)


[isim] [eskimiş]
  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa


AMİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāmil)


[isim]
  • Etken, etmen, sebep, faktör

    Acaba bu cereyan ne gibi tarihî amillerin tesiriyle doğdu. - Fuat Köprülü


AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)


[isim] [kimya]
  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

İMLA (Kelime Kökeni: Arapça imlāʾ)


[isim]
  • Yazım

    İmla bahsi yalnız bizde değil Fransa'da dahi gariplikler uyandırmıştır. - Ahmet Rasim

[eskimiş]
  • Doldurma, doldurulma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imla etmek
  • imlaya gelmemek


İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)


[isim]
  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek


İMAL (Kelime Kökeni: Arapça iʿmāl)


[isim]
  • Ham maddeyi işleyip mal üretme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imal etmek