Ez ile Biten Kelimeler



EZ ile biten 84 kelime bulunuyor. Sonu EZ olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ez ile başlayan kelimeler. İçinde ez olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KARINCAİNCİTMEZ26

14 Harfli Kelimeler

KURŞUNGEÇİRMEZ30

12 Harfli Kelimeler

SÖZÜNÜBİLMEZ32, PARTENOGENEZ24, KARINCAEZMEZ23, İYİLİKBİLMEZ20, ANTRPARANTEZ19

11 Harfli Kelimeler

SÖZGÖTÜRMEZ37, DUDAKDEĞMEZ29, DEĞERBİLMEZ26, KARGASEKMEZ20, KADİRBİLMEZ19

10 Harfli Kelimeler

SUGÖTÜRMEZ28, FOTOSENTEZ22, HIDIRELLEZ21, KARYOKİNEZ16, İNTERKİNEZ13

9 Harfli Kelimeler

GÜNGÖRMEZ29, LEBDEĞMEZ24, FİLOGENEZ23, ONTOGENEZ18, HALETİNEZ16, BİLİNEMEZ15, BEKLENMEZ15, RENKSEMEZ14

8 Harfli Kelimeler

MÜCEHHEZ25, DEĞİŞMEZ24, GÖRÜNMEZ24, BÖLÜNMEZ22, HÜRYEMEZ20, VARYEMEZ20, EPİGENEZ19, BENZEMEZ17, BALYEMEZ16, MANGANEZ16, PARANTEZ15, BİLİNMEZ14, TÜKENMEZ14, KERKENEZ11

7 Harfli Kelimeler

GÖBELEZ22, HİPOTEZ19, MUAZZEZ18, POLONEZ16, ÇEKEMEZ14, MAYONEZ14, ÇEKELEZ13, ETYEMEZ13, ANAMNEZ11, METATEZ11, ANTİTEZ10

6 Harfli Kelimeler

KÖRFEZ21, GÖRMEZ20, MÜFREZ18, GEÇMEZ17, MENFEZ16, FERNEZ15, ANÇÜEZ14, PROTEZ14, PEKMEZ14, TRAPEZ13, ÇERKEZ12, ERİMEZ10, MERKEZ10, SENTEZ10

5 Harfli Kelimeler

GÜVEZ20, ÇÖMEZ18, ÇEPEZ15, EĞREZ15, ÖLMEZ15, FİREZ14, FALEZ14, PÜNEZ14, DİYEZ12, KEPEZ12, ÇEREZ11, MELEZ9, ORTEZ9

4 Harfli Kelimeler

ÜVEZ15, OBEZ10, ENEZ7

3 Harfli Kelimeler

GEZ10, BEZ8, KEZ6, TEZ6


KEZ


[isim]
  • Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer, yol

    İki kez İstanbul'a gittim.

Birleşik Kelimeler: bin kez, çoğu kez


TEZ (Kelime Kökeni: Farsça tīz)


[sıfat]
  • Çabuk olan, süratli
[zarf]
  • Süratli bir biçimde

    Dost ben gidersem de yaşın yaşın ağlama / Bu muhabbet bize tez ayrılık getirir - Pir Sultan Abdal

Birleşik Kelimeler: tez beri, tez canlı, tez vakit, tezelden, canı tez, içi tez

[isim] [mantık]
  • Sav

Birleşik Kelimeler: bitirme tezi


ENEZ


[sıfat] [halk ağzında]
  • Hantal, vurdumduymaz
[isim]
  • Edirne iline bağlı ilçelerden biri

BEZ (Kelime Kökeni: Arapça bezz)


[isim]
  • Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput

    Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Kumaş veya dokumadan yapılmış

    Botlarımı çıkartırken yatağın altında Mine'nin bez terliklerini görüyorum. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bez alırsan Mısır'dan, kız alırsan asilden
  • bez bağlamak
  • bezi herkesin arşınına göre vermezler
  • bezini yıkamak

Birleşik Kelimeler: gazlı bez, ham bez, kozalaksı bez, sarı bez, soğuk bez, Amerikan bezi, bal özü bezi, baş bezi, bombe bezi, branda bezi, bulaşık bezi, çadır bezi, çocuk bezi, el bezi, etek bezi, Japon bezi, kaput bezi, kefen bezi, namaz bezi, pamuk bezi, sargı bezi, sofra bezi, şeytan bezi, Şile bezi, taharet bezi, toz bezi, ütü bezi, yelken bezi

[isim] [biyoloji]
  • İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ

    Tükürük bezleri. Pankreas bezi.

Birleşik Kelimeler: bez tüyler, ak kan bezi yangısı, böbrek üstü bezi, dil altı bezleri, er bezi, iç salgı bezi, kalkan bezi, kulak altı bezi, meme bezi, paratiroit bezi, ter bezi, tiroit bezi, yağ bezi, gözyaşı bezleri, tükürük bezleri, yağ bezleri


MELEZ (Kelime Kökeni: Arapça meles)


[sıfat] [biyoloji]
  • Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, hibrit, metis
[mecaz]
  • Katışık, karışık

    Melez bir dil.


ORTEZ (Kelime Kökeni: Fransızca orthèse)


[isim]
  • Kemikteki biçim bozukluğunu düzelten, bozukluğun ekleme vereceği yükü azaltan veya felçli kasa destek veren araç

ANTİTEZ (Kelime Kökeni: Fransızca antithèse)


[isim]
  • Karşı sav

    Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir. - Peyami Safa


ER


[isim]
  • Erkek

    Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • İşini iyi bilen, yetenekli kimse

    Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç

[sıfat] [mecaz]
  • Kahraman, yiğit
[askerlik]
  • Rütbesiz asker, nefer

    Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel

[halk ağzında]
  • Koca

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ere gitmek (veya varmak)
  • ere vermek
  • erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
  • erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
  • er kocar, gönül kocamaz
  • er lokması er kursağında kalmaz
  • er olan ekmeğini taştan çıkarır
  • er oyunu üçe kadar

Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri

[zarf] [halk ağzında]
  • Erken

    Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç

[kimya]
  • Erbiyum elementinin simgesi

MERKEZ (Kelime Kökeni: Arapça merkez)


[isim]
  • Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
[mecaz]
  • Biçim, tarz
[matematik]
  • Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
[matematik]
  • Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta

    Daire merkezi. Küre merkezi.

Birleşik Kelimeler: merkez açı, merkezkaç, merkez parti, merkez üs, iç merkez, ağırlık merkezi, deprem merkezi, etkinlik merkezi, haber merkezi, hükûmet merkezi, iletişim merkezi, indirim merkezi, iş merkezi, kâr merkezi, konuşma merkezi, kültür merkezi, mükemmeliyet merkezi, moral eğitim merkezi, ordu merkezi, sağlık merkezi, satış merkezi, tam bakım merkezi, ticaret merkezi, yerleşim merkezi, dış merkezli, eş merkezli, gün merkezli, yer merkezli


SENTEZ (Kelime Kökeni: Fransızca synthèse)


[isim] [kimya]
  • Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim
[felsefe]
  • Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim

    Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir. - Peyami Safa


OBEZ (Kelime Kökeni: Fransızca obése)


[sıfat]
  • Çok şişman

GEZ


[isim]
  • Okun, kirişe geçen ucundaki kertik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • geze almak
  • gez göz arpacık

[isim]
  • Yer ölçmeye yarar düğümlü ip

KERKENEZ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kartalgillerden, leşle beslenen, 35 santimetre uzunluğunda, kızılımsı tüyleri olan bir kuş (Falco tinnunculus)

ANAMNEZ (Kelime Kökeni: Fransızca anamnèse)


[isim] [tıp]
  • Hastanın, hastalığı ve çevresi hakkında verdiği bilgi, anamnezi

METATEZ (Kelime Kökeni: Fransızca métathèse)


[isim] [dil bilgisi]
  • Göçüşme

Birleşik Kelimeler: uzak metatez