ESNEKLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ESNEKLEŞTİRMEK harflerini içeren 4 harfli 137 kelime bulunuyor. 4 harfli ESNEKLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEMS9, EŞME8, EMİŞ8, MEŞK8, MEŞE8, ŞİST8, ERİŞ7, EŞEK7, EŞİK7, EŞİT7, EŞLİ7, EKŞİ7, İŞTE7, KREŞ7, NEŞE7, ŞİKE7, ŞİLE7, ŞİLT7, ŞİRK7, ŞERİ7, ŞENİ7, ESME6, ESİM6, MİSK6, MEST6, SEME6, SEMT6, ESKİ5, ESİR5, ESİN5, ESİK5, ESER5, ESEN5, ERME5, ERİM5, ESRE5, ETME5, ENSE5, EKİM5, EKME5, EKSİ5, EMİR5, EMİN5, EMİK5, EMET5, EMEN5, EMEL5, EMEK5, ELİM5, ELEM5, İNME5, İTME5, İLME5, KREM5, KİST5, KİLS5, KESE5, KEME5, LİME5, LİSE5, LENS5, MİNK5, MİNE5, MERT5, MERİ5, MENİ5, MEKE5, NESİ5, RİSK5, REİS5, REMİ5, REST5, SİNE5, SİRK5, SİTE5, STEN5, STER5, STİL5, SERT5, SERİ5, SERE5, SEKİ5, SELE5, SENE5, SENT5, TERS5, ERTE4, ERİN4, ERİL4, ERİK4, EREN4, EREK4, ERKE4, ETEN4, ETER4, ETİK4, ETİL4, ETKİ4, ETLİ4, ETEK4, ENLİ4, ENİK4, EKİN4, EKLİ4, ENEK4, ELTİ4, EKTİ4, ENİR4, ELEK4, ELİK4, ELİT4, İNEK4, İLKE4, İKEN4, KLİK4, KETE4, KİLE4, KERE4, KEKE4, KELE4, KENE4, KENT4, LİNK4, LEKE4, LİET4, NERE4, NİTE4, RİNT4, REEL4, RENK4, TİRE4, TİKE4, TREN4, TERK4, TEKE4, TEİN4, TERE4


ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ERİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği


EREN


[isim] [din bilgisi]
  • Ermiş

    Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erenlerin sağı solu (belli) olmaz

Birleşik Kelimeler: alperen


EREK


[isim]
  • Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: erek bilimi


ERKE


[isim] [fizik]
  • Enerji
[felsefe]
  • Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü

ETEN


[isim] [halk ağzında]
  • Etene

ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)


[isim] [kimya]
  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)


[isim]
  • Töre bilimi
[sıfat]
  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi


ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETKİ


[isim]
  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ETEK


[isim]
  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]
  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı