ESNASINDA harflerinden oluşan 43 kelime bulunuyor. ESNASINDA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Esnasında kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
ESNASINDA14
6 Harfli Kelimeler
ANINDA9
5 Harfli Kelimeler
ADINA8, NADAS8, ESANS7, NADAN7, SEANS7, ANANE5
4 Harfli Kelimeler
DANS7, SASI7, SADA7, SADE7, SEDA7, ASES6, DANE6, DANA6, ESAS6, EDNA6, SANI6, ESNA5, SANA5, SENA5, ANNE4, NANE4
3 Harfli Kelimeler
ASI5, ADA5, EDA5, SES5, ANI4, ASA4, NAS4, SAN4, SEN4, ANA3, NAN3
2 Harfli Kelimeler
AD4, DE4, AS3, ES3, SE3, AN2, EN2, NE2
AN
(Kelime Kökeni: Arapça ān)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
[isim] [halk ağzında]
-
İki tarla arasındaki sınır
[isim]
EN
[isim]
[isim] [halk ağzında]
-
Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- en kötü günümüz böyle olsun
Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte
NE
[kimya]
[zamir]
[sıfat]
[sıfat]
[zarf]
[zarf]
[ünlem]
-
Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem
Ne, yıkıldı ha!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım
ANA
[isim]
[ünlem]
-
Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü
[mecaz]
-
Velinimet
Yoksullar anası.
[sıfat]
[matematik]
-
Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam!
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
Birleşik Kelimeler: ana arı, ana atardamar, ana baba, ana besleme hattı, ana bilim dalı, ana cadde, ana çizgi, ana dal, ana defter, ana deniz, ana dil, ana dili, ana direk, ana doğrusu, ana duvar, ana düşünce, anaerki, ana fikir, ana haber sunucusu, ana hat, ana kadın, ana kapı, ana kara, ana kent, ana kitap, ana kolon hattı, ana konu, ana kök, ana kraliçe, ana kubbe, ana kucağı, ana kuyu, ana kuzusu, anamal, ana mektebi, ana menü, ana motif, ana muhalefet, anaokulu, ana ortaklık, anapara, ana rahmi, ana saat, ana sanlı, ana sav, ana sayaç, ana sınıfı, ana sözleşme, ana şehir, ana toplardamar, ana vatan, ana yapı, ana yarısı, anayasa, ana yemek, ana yol, ana yön, ana yurt, ana yüreği, anadan doğma, anadan görme, anadan üryan, anası danası, anası kılıklı, büyükana, Havva Ana, havvaanaeli, kadınana, kaynana, meryemana asması, meryemana dikeni, meryemanaeldiveni, meryemanakandili, meryemanakuşağı, sperma ana hücresi, sütana, üvey ana, dağ anası, dağlar anası, denizanası, dev anası, hamam anası, kuyu anası, öksüz anası
NAN
(Kelime Kökeni: Farsça nān)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: nanıaziz
AS
[isim] [hayvan bilimi]
[isim]
-
İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
[kimya]
-
Arsenik elementinin simgesi
ES
[isim] [müzik]
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
[kimya]
-
Aynştaynyum elementinin simgesi
SE
[isim]
Birleşik Kelimeler: ciharıse
[kimya]
-
Selenyum elementinin simgesi
ANNE
[isim]
-
Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: anneanne, babaanne, büyükanne, cicianne, hanımanne, sütanne, üvey anne
NANE
(Kelime Kökeni: Arapça naʿnaʿ)
[isim] [bitki bilimi]
-
Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: nanemolla, nane ruhu, nane suyu, nane şekeri, bahçe nanesi, dağ nanesi, kedi nanesi, su nanesi, taş nanesi, yaban nanesi
ANI
[isim]
[edebiyat]
ASA
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
[isim]
-
Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
[eskimiş]
-
İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
NAS
(Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)
[isim] [eskimiş]
-
Açıklık, açık ve kesin yargı
[felsefe]
SAN
[isim]
-
Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
[felsefe]
-
Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı
Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla
SEN
[isim]
-
Teklik ikinci kişiyi gösteren söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
- sen ben davası (veya kavgası)
- sen bilirsin
- senden
- sen giderken ben geliyordum
- seni gidi seni (veya seni seni)
- seninki can da benimki patlıcan mı?
- sen sağ, ben selamet
- sen zot ben zot, ata kim vere ot
Birleşik Kelimeler: elimsende