ENTERNASYONAL harflerini içeren 5 harfli 85 kelime bulunuyor. 5 harfli ENTERNASYONAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Enternasyonal ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Enternasyonal olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
TOSYA9,
ANYON8,
AYSAR8,
ALYON8,
NEYSE8,
ORTAY8,
ORAYA8,
REYON8,
SLAYT8,
SALYA8,
SARAY8,
TONYA8,
YASAL8,
ANONS7,
AYRAN7,
AYNEN7,
ALYAN7,
EOSEN7,
NANAY7,
REAYA7,
SONRA7,
SONAT7,
SONAR7,
STENO7,
SALTO7,
SALON7,
TEYEL7,
TENYA7,
YEREL7,
YETER7,
YANAL7,
YARAN7,
YALAN7,
YAREN7,
ASLAN6,
ASTAR6,
ASLEN6,
ATLAS6,
ALTES6,
ESTER6,
ETSEL6,
ENSAR6,
ENSER6,
LORTA6,
LANSE6,
LENTO6,
LASTA6,
NESNE6,
NOTER6,
ONLAR6,
RASAT6,
RESEN6,
SANAT6,
SANAL6,
SALTA6,
SALAT6,
SATEN6,
SARAT6,
SEREN6,
SENET6,
SELEN6,
SETRE6,
SETER6,
TONLA6,
TONER6,
TORNA6,
TRANS6,
TASAR6,
TALAS6,
TELES6,
TENOR6,
TERES6,
TERAS6,
ARENA5,
ANELE5,
ANTEN5,
ANTRE5,
ANANE5,
ENTEL5,
LANET5,
NELER5,
NALAN5,
TANEN5,
TARLA5,
TALAN5
ARENA
(Kelime Kökeni: Fransızca arena)
[isim]
-
Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
[mecaz]
-
Siyasi çekişmelerin geçtiği yer
ANELE
(Kelime Kökeni: İtalyanca anello)
[isim] [denizcilik]
-
Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka
ANTEN
(Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)
[isim]
-
Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz
[hayvan bilimi]
[denizcilik]
-
Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar
Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten
ANTRE
(Kelime Kökeni: Fransızca entrée)
[isim]
ANANE
(Kelime Kökeni: Arapça ʿanʿane)
[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
ENTEL
(Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)
[sıfat]
-
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
[isim] [mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
LANET
(Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)
[isim]
[sıfat]
-
Kötü, berbat, çok kötü
Lanet bir adam.
[ünlem]
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanet etmek
- lanet okumak
- lanet olsun!
NELER
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
NALAN
(Kelime Kökeni: Farsça nālān)
[sıfat]
TANEN
(Kelime Kökeni: Fransızca tanin)
[isim]
-
Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde
TARLA
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarla açmak
- tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
- tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
- tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı
Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası
TALAN
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- talandan geçmek
- talan etmek
Birleşik Kelimeler: alan talan
ASLAN
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan
[mecaz]
-
Gürbüz, cesur ve yiğit adam
Ata Sözleri ve Deyimler
- aslan gibi
- aslanım!
- aslanın ağzında olmak
- aslan kesilmek
- aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
- aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
- aslan postunda, gönül dostunda
- aslan yatağından belli olur
Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı
[isim] [gök bilimi]
-
Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı
ASTAR
(Kelime Kökeni: Farsça āster)
[isim]
-
Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
Ata Sözleri ve Deyimler
- astar bol olmayınca yüze gelmez
- astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek)
- astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)
Birleşik Kelimeler: astar boyası, astar kaplama, aslı astarı
ASLEN
(Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)
[zarf]