ENTEGRASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ENTEGRASYON harflerini içeren 5 harfli 54 kelime bulunuyor. 5 harfli ENTEGRASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GNAYS12, NOGAY12, TOYGA12, YONGA12, YORGA12, GROSA11, GAYET11, YENGE11, YEGAN11, ARGON10, ORGAN10, ONGEN10, TONGA10, TANGO10, ERGEN9, GRENA9, GEREN9, TOSYA9, TENGE9, ANYON8, NEYSE8, ORTAY8, REYON8, TONYA8, ANONS7, AYNEN7, EOSEN7, SONRA7, SONAT7, SONAR7, STENO7, TENYA7, YETER7, YAREN7, ESTER6, ENSAR6, ENSER6, NESNE6, NOTER6, RESEN6, SATEN6, SEREN6, SENET6, SETRE6, SETER6, TONER6, TORNA6, TRANS6, TENOR6, TERES6, TERAS6, ANTEN5, ANTRE5, TANEN5


ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)


[isim]
  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz
[hayvan bilimi]
  • Duyarga
[denizcilik]
  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten


ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)


[isim]
  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas


TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)


[isim]
  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

ESTER (Kelime Kökeni: Almanca Ester)


[isim] [kimya]
  • Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

NESNE


[isim]
  • Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
[dil bilgisi]
  • Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç

    `Ali bir kitap almış` cümlesinde `kitap` nesnedir.

[felsefe]
  • Öznenin dışında kalan her konu, obje

    Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: nesne grubu, nesne öbeği, belirli nesne, belirtili nesne, belirtisiz nesne, ortak nesne


NOTER (Kelime Kökeni: Fransızca notaire)


[isim] [hukuk]
  • Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak ve yasanın öngördüğü diğer görevleri yerine getirmekle yükümlü, belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi, kâtibiadil

    Notere işi düşen insanlara yardım etmeyi pek güzel bilirdi. - Memduh Şevket Esendal


RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)


[zarf] [eskimiş]
  • Kendi başına, kendiliğinden

SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)


[isim]
  • Atlas (I)
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

SEREN


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder
[mimarlık]
  • Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren


SENET (Kelime Kökeni: Arapça sened)


[isim] [ticaret]
  • Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
[eskimiş]
  • Dayanılan veya dayanılacak olan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • senet vermek

Birleşik Kelimeler: senet sepet, açık senet, emre muharrer senet, hakani senet, mali senet, hatır senedi, hisse senedi, kambiyo senedi, kefalet senedi, ortaklık senedi, pay senedi, teminat senedi, vakıf senedi


SETRE (Kelime Kökeni: Arapça setre)


[isim] [eskimiş]
  • Düz yakalı, önü ilikli bir ceket türü

    Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı. - Memduh Şevket Esendal


SETER (Kelime Kökeni: İngilizce setter)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Uzun tüylü İngiliz köpeği

TONER (Kelime Kökeni: İngilizce toner)


[isim]
  • Bilgisayar yazıcısı veya fotokopi makinesinde kullanılan toz durumundaki mürekkep

TORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca torna)


[isim]
  • Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh