ENFLASYONİST Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ENFLASYONİST harflerini içeren 5 harfli 100 kelime bulunuyor. 5 harfli ENFLASYONİST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SOFYA15, AFYON14, AFTOS13, ELYAF13, FİSTO13, FİYAT13, FOSİL13, FASON13, FALSO13, NEFİY13, OFSET13, SOFTA13, SİFON13, AFONİ12, ESLAF12, ESNAF12, FASET12, FASİT12, FESAT12, FENOL12, İNSAF12, İFLAS12, İFSAT12, NEFİS12, SEFİL12, ATFEN11, ETFAL11, FİTNE11, FİNAL11, FİLAN11, FİLET11, FANTİ11, FENNİ11, İTLAF11, LENFA11, LATİF11, NEFTİ11, TELİF11, SEYİS9, TOSYA9, ANYON8, ALYON8, İSYAN8, SLAYT8, SASON8, SEYİT8, TONYA8, YASİN8, ASİST7, ANONS7, AYNEN7, ESANS7, ESASİ7, ENAYİ7, LİYAN7, NİYET7, SONAT7, STİLO7, STENO7, SALTO7, SALON7, SELİS7, SESLİ7, SEANS7, TESİS7, TENYA7, TAYİN7, YELİN7, YENLİ7, ASLEN6, ALTES6, İSALE6, İNSAN6, İSNAT6, LİSAN6, LİSTE6, LANSE6, LENTO6, NESİL6, NİSAN6, OLEİN6, SİNLE6, SATEN6, SENİT6, TONLA6, TASNİ6, TENİS6, TELSİ6, TELİS6, ANTEN5, ALENİ5, İNTAN5, LİNET5, LANET5, LATİN5, NİTEL5, TANİN5, TANEN5, TELİN5, TEALİ5


ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)


[isim]
  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz
[hayvan bilimi]
  • Duyarga
[denizcilik]
  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten


ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Mikrop

    Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin


LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)


[isim] [eskimiş]
  • İshal

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)


[isim]
  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]
  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]
  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!


LATİN


[isim]
  • İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse

Birleşik Kelimeler: Latin çiçeği, Latin dilleri, Latin halkları, Latin harfleri, Latin yelkeni


NİTEL


[sıfat]
  • Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif

TANİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)


[isim] [eskimiş]
  • Tınlama

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)


[isim]
  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

TELİN (Kelime Kökeni: Arapça telʿīn)


[isim] [eskimiş]
  • Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telin etmek

Birleşik Kelimeler: telin mitingi


TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)


[isim] [eskimiş]
  • Yükselme, yücelme

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)


[zarf]
  • Kök veya soy bakımından

ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)


[isim]
  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)


[isim] [eskimiş]
  • Akıtma

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)


[isim]
  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı