EMEKTARLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



EMEKTARLIK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli EMEKTARLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIRMAK8, KIRKMA8, KARMIK8, KILMAK8, MATLIK8, TIKMAK8, TAMLIK8, TALKIM8, EMARET7, KARTLI7, KARLIK7, KERTME7, KATMER7, MAKTEL7, MARKET7, MERTEK7, MERKAT7, REKLAM7, TERMAL7, EKARTE6, KARTEL6, KALKER6


EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)


[sıfat]
  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)


[isim] [ekonomi]
  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği
[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)


[isim] [mineraloji]
  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker


EMARET (Kelime Kökeni: Arapça emāret)


[isim]
  • Beylik

KARTLI


[sıfat]
  • Kartı olan

Birleşik Kelimeler: kartlı telefon


KARLIK


[isim]
  • Kar kuyusu

KERTME


[isim]
  • Kertmek işi

Birleşik Kelimeler: beşik kertme


KATMER


[isim]
  • Bir şeyi oluşturan katlardan her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katmer kaldırmak

Birleşik Kelimeler: katmer katmer


MAKTEL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtel)


[isim] [eskimiş]
  • Cinayet işlenen yer

MARKET (Kelime Kökeni: İngilizce market)


[isim]
  • Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân

Birleşik Kelimeler: müzik market, süpermarket


MERTEK


[isim]
  • Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç

    Küçük oğul, koltuğundaki bir tutam merteği bir kenara attıktan sonra, dut dalı bunlar, dedi. - Orhan Kemal


MERKAT (Kelime Kökeni: Arapça merḳad)


[isim] [eskimiş]
  • Mezar, kabir

    Tozlanmış camların arkasından secde eden ruh ile merkadi tebcile başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)


[isim]
  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam


TERMAL (Kelime Kökeni: Fransızca thermal)


[isim]
  • Sıcak kaplıca suyu

Birleşik Kelimeler: termal kamera

[isim]
  • Yalova iline bağlı ilçelerden biri

KIRMAK


[-i]
  • Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak

    Taşları kırmak. Bardağı kırmak.

[nesnesiz]
  • Belirli bir biçimde katlamak

    Forma kırmak.

[-e]
  • Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek

    Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek

    Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan

[mecaz]
  • Yok etmek

    Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]
  • Gücünü, etkisini azaltmak

    Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek

[argo]
  • Kaçmak, uzaklaşmak
[nesnesiz] [ticaret]
  • Değerinden düşük fiyata almak

    Bono kırmak. Çek kırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
  • kırıp dökmek
  • kırıp geçirmek
  • kırıp sarmak

Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran