EMBRİYOLOJİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



EMBRİYOLOJİ harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli EMBRİYOLOJİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Embriyoloji ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Embriyoloji olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

OBERJ17, OJELİ15, REJİM15, BİYEL9, BİREY9, BİLYE9, BEMOL9, LİMBO9, MOBİL9, BİRİM8, BİLME8, BİLİM8, MEYİL8, YİRMİ8, BİRLİ7, BİLİR7, BERİL7, LİBRE7, YERLİ7, RİMEL6, REMİL6, İLERİ5


İLERİ


[isim]
  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
[sıfat]
  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]
  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]
  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]
  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]
  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites


RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)


[isim]
  • Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara

    Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa


REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)


[isim] [eskimiş]
  • Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • remil atmak (veya dökmek)


BİRLİ


[sıfat]
  • Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
[isim]
  • As (II)

Birleşik Kelimeler: on birli


BİLİR


[sıfat]
  • `Anlar, sayar, yapar` anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz

    İyilikbilir.

Birleşik Kelimeler: bilirkişi, değerbilir, iyilikbilir, kadirbilir, tatbilir


BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)


[isim] [eskimiş]
  • Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

YERLİ


[sıfat]
  • Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

    Yerli dolap. Yerli sedir.

Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli


BİRİM


[isim]
  • Bir kümenin her elemanı
[dil bilgisi]
  • Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite

Birleşik Kelimeler: birimkare, birimküp, birim tüketimi, birimler bölüğü, son birim, biçim birimi, leksik birimi, nazım birimi, para birimi, ses birimi, sözlük birimi, zaman birimi


BİLME


[isim]
  • Bilmek işi

    Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan

[felsefe]
  • Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma
[felsefe]
  • Bilgi edinmenin gaye ve sonucu

BİLİM


[isim]
  • Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim

    Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana okumanızdır. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: bilim adamı, bilim dışı, bilim insanı, bilim kadını, bilim kuramı, bilim kurgu, ana bilim dalı, popüler bilim, sosyal bilim, toplumsal bilim, ad bilimi, ağaç bilimi, ahlak bilimi, akıntı bilimi, ana deniz bilimi, anestezi bilimi, anlam bilimi, anlatım bilimi, art zamanlı dil bilimi, asalak bilimi, bağışıklık bilimi, balık bilimi, bayrak bilimi, belirti bilimi, biçem bilimi, biçim bilimi, bitki bilimi, böcek bilimi, budun bilimi, buzul bilimi, cinsellik bilimi, cinslik bilimi, çocuk bilimi, dağ bilimi, deniz bilimi, deprem bilimi, devim bilimi, dil bilimi, dirim bilimi, diyabet bilimi, Doğu bilimi, doku bilimi, edebiyat bilimi, edim bilimi, eğitim bilimi, erek bilimi, etik bilimi, evren bilimi, fen bilimi, gelecek bilimi, gök bilimi, göl bilimi, görüngü bilimi, gösterge bilimi, göz bilimi, göze bilimi, güdüm bilimi, halk bilimi, hayvan bilimi, hücre bilimi, ırk bilimi, ışın bilimi, iç salgı bilimi, ilaç bilimi, iklim bilimi, im bilimi, insan bilimi, iş bilimi, kabuk bilimi, kalıtım bilimi, kan bilimi, kanser bilimi, kazı bilimi, kemik bilimi, kıkırdak bilimi, kitaplık bilimi, köken bilimi, kurgu bilimi, kurt bilimi, kuş bilimi, lehçe bilimi, liken bilimi, maden bilimi, mağara bilimi, mantar bilimi, metal bilimi, mineral bilimi, müzik bilimi, neden bilimi, nüfus bilimi, odun bilimi, olay bilimi, ödev bilimi, ölçü bilimi, renk bilimi, ruh bilimi, sağlık bilimi, sayım bilimi, sebep bilimi, ses bilimi, sıtma bilimi, sindirim bilimi, sinir bilimi, siyaset bilimi, sözcük bilimi, su bilimi, suç bilimi, sürtünme bilimi, tanrı bilimi, taş bilimi, taşıl bilimi, terim bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, tortul bilimi, töre bilimi, Türklük bilimi, uygulayım bilimi, uzay bilimi, varlık bilimi, yanardağ bilimi, yankı bilimi, yapı bilimi, yaşlılık bilimi, yazı bilimi, yazın bilimi, yazıt bilimi, yer adı bilimi, yer bilimi, yıldız bilimi, yöntem bilimi, yüzey bilimi, zaman bilimi, pozitif bilimler, sağın bilimler, sosyal bilimler, temel bilimler, uygulamalı bilimler, çevre bilimleri, doğa bilimleri, fen bilimleri, sağlık bilimleri, tabiat bilimleri, yaşam bilimleri


MEYİL (Kelime Kökeni: Arapça meyl)


[isim]
  • Eğiklik, eğim, akıntı

    Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • İlgi, gönül verme

    Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez meylim sendedir sende - Pir Sultan Abdal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyil vermek
  • meyli olmak

Birleşik Kelimeler: meyletmek, meylettirmek


YİRMİ


[isim]
  • On dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • İki kere on, on dokuzdan bir artık

    En az yirmi şiiri ezberimdeydi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: yirmi beşlik, yirmi binlik, yirmibir, yirmi milyonluk, yirmi yaş dişi


BİYEL (Kelime Kökeni: Fransızca bielle)


[isim]
  • Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş, pistonun doğrusal hareketini krankta dairesel harekete çeviren, hareketli kol

BİREY


[isim]
  • Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert

    Matbaanın bulunması, sanat ve kültür olaylarından tüm bireylerin nasiplenmesi yolunu açtı. - Aydın Boysan

[mantık]
  • Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
[ruh bilimi]
  • İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
[toplum bilimi]
  • Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert

Birleşik Kelimeler: birey oluş, bireyüstü