ELMASTIRAŞ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ELMASTIRAŞ harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli ELMASTIRAŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞIRMA11, AŞILMA11, ATIŞMA11, ALTMIŞ11, ALIŞMA11, ALAŞIM11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, TAŞIMA11, ARATIŞ10, ŞARTLI10, TEMAŞA10, AŞERAT9, ASMALI9, ASILMA9, ISLAMA9, ŞALTER9, TIRSMA9, ARITMA8, ARMALI8, ATILMA8, MASTER8, MASTAR8, SARALI8, SARMAL8, TASARI8, TASALI8, ASALET7, AMETAL7, ALESTA7, ALAMET7, TERMAL7, TARALI7


ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)


[isim]
  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

[edebiyat]
  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

AMETAL (Kelime Kökeni: Fransızca amétale)


[isim] [kimya]
  • Metal olmayan element

    Klor, fosfor, oksijen ametaldir.


ALESTA (Kelime Kökeni: İtalyanca allesta)


[sıfat]
  • Harekete hazır, tetikte

    Şafak sökerken denizcilerin hepsi alesta idiler. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alesta beklemek
  • alesta durmak
  • alesta tutmak


ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)


[isim]
  • Belirti, işaret, iz, nişan

    İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç

[mecaz]
  • Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne

Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti


TERMAL (Kelime Kökeni: Fransızca thermal)


[isim]
  • Sıcak kaplıca suyu

Birleşik Kelimeler: termal kamera

[isim]
  • Yalova iline bağlı ilçelerden biri

TARALI


[sıfat]
  • Taranmış

ARITMA


[isim]
  • Arıtmak işi

Birleşik Kelimeler: arıtma ünitesi


ARMALI


[sıfat]
  • Arma bulunan

ATILMA


[isim]
  • Atılmak işi

    Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu. - Selâhattin Hilav


MASTER (Kelime Kökeni: İngilizce master)


[isim]
  • 343 yüksek lisans

MASTAR (Kelime Kökeni: Arapça maṣdar)


[isim] [dil bilgisi]
  • Fiilin -mak / -mek veya -ma / -me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al-mak, üşü-mek, bul-ma, gör-me, vb
[isim]
  • Sıvacı ve duvarcıların cetvel gibi kullandıkları uzun, ensiz ve düz tahta

SARALI


[sıfat]
  • Sara hastalığı olan (kimse)

    Çocuklar beni görünce saldırırlardı: Sıska, deli, saralı sıska ... diye. - Sait Faik Abasıyanık


SARMAL


[sıfat] [fizik]
  • Dolana dolana oluşmuş, birbirini izleyen, helisel, helezonlu, helezoni
[mecaz]
  • İçinden çıkılmaz (durum)

Birleşik Kelimeler: sarmal metot, sarmal yöntem


TASARI


[isim]
  • Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim

    Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi. - Halide Edip Adıvar

[hukuk]
  • Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha

    Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: tasarı geometri, kanun tasarısı, yasa tasarısı


TASALI


[sıfat]
  • Tasası olan, kaygılı, endişeli

    Bulutlu, tasalı gözlerle önüne bakıyordu, fazla bir şey söylemiyordu. - Halide Edip Adıvar