ELHAMDÜLİLLAH Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ELHAMDÜLİLLAH harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli ELHAMDÜLİLLAH kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAHAM14, HADİM12, MEHDİ12, MEDİH12, DAHİL11, DELHİ11, HÜLLE11, HALİM10, HAMAL10, HAMEL10, HAMİL10, HAMLA10, HAMLE10, İLHAM10, İHMAL10, LEHİM10, MAHAL10, MEHİL10, AHALİ9, ALLAH9, HELAL9, HİLAL9, HALEL9, HAİLE9, İHALE9, İHLAL9, İLAHE9, AMADE8, DEMLİ8, DAİMA8, DAMLA8, DAMAL8, DALMA8, DİLME8, İDAME8, ADALE7, DELİL7, İDEAL7, ALLEM6, AMELİ6, İMALE6, LAMEL6, MİLEL6, MAİLE6, MELAL6


ALLEM


[isim]
  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek


AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)


[sıfat]
  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan


İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)


[isim] [eskimiş]
  • Bir tarafa yatırma, eğme
[edebiyat]
  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak


LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)


[isim]
  • Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası
[biyoloji]
  • Çok ince tabaka

MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)


[isim] [eskimiş]
  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel


MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)


[isim] [eskimiş] [coğrafya]
  • Aklan

MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)


[isim] [eskimiş]
  • Can sıkıntısı, usanç

    Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melal duymak


ADALE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḍale)


[isim] [anatomi]
  • Kas

DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)


[isim]
  • İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare

    Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa

[hukuk] [mantık]
  • Kanıt

    Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • (deli:li) Kılavuz, rehber

İDEAL (Kelime Kökeni: Fransızca idéal)


[isim] [felsefe]
  • Ülkü

    Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan

    Bu ideal kocalar, eşref saatleri tıkır tıkır işletmesini bilen kadınların kocalarıdır. - Şevket Rado

[sıfat]
  • Uygun

    Söyle şunlara, biz burayı münasip bulduk. Tek taraflı asma köprü için ideal bir yer. - Ayşe Kulin


AMADE (Kelime Kökeni: Farsça āmāde)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hazır

DEMLİ


[sıfat]
  • Çok demlenmiş, koyu (çay)

DAİMA (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimā)


[zarf]
  • Her vakit, sürekli olarak

    Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi. - Necip Fazıl Kısakürek


DAMLA


[isim]
  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]
  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası


DAMAL


[isim]
  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri