Ebe ile Biten Kelimeler



EBE ile biten 18 kelime bulunuyor. Sonu EBE olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ebe kelimesinin anlamı nedir? Ebe ile başlayan kelimeler. İçinde ebe olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

BİLMÜNASEBE19

8 Harfli Kelimeler

MÜNAVEBE19, MUHASEBE17, PORTBEBE17, MUHAREBE16, MUDAREBE14

7 Harfli Kelimeler

DEBDEBE15, MERTEBE10

6 Harfli Kelimeler

GÖÇEBE21, KÖREBE14, ENGEBE12, GALEBE12, TALEBE8

4 Harfli Kelimeler

GEBE10, CEBE9, BEBE8, KEBE6

3 Harfli Kelimeler

EBE5


EBE


[isim]
  • Doğum işini yaptıran kadın

    Babam ebe bulmaya koştu. - Ayla Kutlu

[halk ağzında]
  • Büyükanne, nine

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ebe olmak

Birleşik Kelimeler: ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi


KEBE


[isim]
  • Kısa kepenek

    Eşek gitti. Üstünde yeni kebe de vardı. - Memduh Şevket Esendal


TALEBE (Kelime Kökeni: Arapça ṭalebe)


[isim]
  • Öğrenci

    Eski talebesi hakkında da söylemediğini bırakmamakta. - Necip Fazıl Kısakürek


BEBE


[isim] [halk ağzında]
  • Bebek, küçük çocuk

    Anam ikiz bebe beklemediği için tek bir kırmızı kurdele hazır etmişti beşiğin başına. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: bebe aspirini, beberuhi


CEBE (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [eskimiş]
  • Zırh

MERTEBE (Kelime Kökeni: Arapça mertebe)


[isim]
  • Aşama, derece, rütbe

    Bu sanatkârı bir yarım ilah mertebesine yükselten ne kuvvet ne de hususiyettir. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: mümkün mertebe


GEBE


[sıfat]
  • Karnında yavru bulunan (kadın veya hayvan), yüklü, hamile, iki canlı, aylı

    Gebe kadın. Gebe inek.

[tıp]
  • İçinde oğulcuk veya dölüt bulunan (döl yatağı)
[mecaz]
  • Bir birikim sonucu ortaya çıkması beklenen (durum veya olaylar)
[mecaz]
  • Minnet altında kalan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gebe kalmak
  • gebe olmak


ENGEBE


[isim] [coğrafya]
  • Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız

GALEBE (Kelime Kökeni: Arapça ġalebe)


[isim] [eskimiş]
  • Yengi

    Böyle giderse tamamıyla galebe ümit ettiğini haber veriyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • galebe çalmak


MUDAREBE (Kelime Kökeni: Arapça muḍārebe)


[isim] [ticaret]
  • Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket

KÖREBE


[isim]
  • Gözleri bağlı olan ebenin, oyuna katılan öteki çocukları yakalamaya çalıştığı çocuk oyunu

DEBDEBE (Kelime Kökeni: Arapça debdebe)


[isim] [eskimiş]
  • Görkem

    Bir Tanzimat konağının şaşırtıcı debdebesi içinden bu küçük eve düşmüştü. - Ahmet Hamdi Tanpınar


MUHAREBE (Kelime Kökeni: Arapça muḥārebe)


[isim] [askerlik]
  • Savaşta yapılan çarpışmalardan her biri

    Geceleri bazen öyle bir sessizlik çöküyor ki muharebenin bu yerlerde olduğuna insanın inanamayacağı geliyor. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Güçlü tartışma

Birleşik Kelimeler: meydan muharebesi


MUHASEBE (Kelime Kökeni: Arapça muḥāsebe)


[isim] [eskimiş]
  • Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muhasebesini yapmak

Birleşik Kelimeler: nefis muhasebesi


PORTBEBE (Kelime Kökeni: Fransızca porte-bébé)


[isim]
  • Bebekleri kucakta veya elde taşımak için kullanılan çanta