E ile Başlayan İ ile Biten 4 Harfli Kelimeler



E ile başlayan İ ile biten 4 harfli 22 kelime bulundu.İ ile başlayan E ile biten 4 harfli kelimeler

Ayrıca, "İçinde Ei olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

EVCİ13, EĞSİ12, EZGİ11, EĞRİ11, EVLİ10, ERGİ8, EHLİ8, EŞLİ7, Eİ7, Eİ7, ELCİ7, Eİ7, EMMİ6, ESKİ5, EKSİ5, ETKİ4, ETLİ4, ENLİ4, EKLİ4, ELTİ4, EKTİ4, ELLİ4


ETKİ


[isim]
  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


EKLİ


[sıfat]
  • Eklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü


ELTİ


[isim]
  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü


EKTİ


[sıfat]
  • Her yiyeceği canı çeken
[isim]
  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
[halk ağzında]
  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz
[halk ağzında]
  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü


ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


ESKİ


[sıfat]
  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

[isim]
  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim] [alay yollu]
  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski


EKSİ


[isim] [matematik]
  • Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs
[sıfat] [matematik]
  • Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı
[mecaz]
  • Eksiklik

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç


EMMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamm)


[isim] [halk ağzında]
  • Amca

    Bir kız bana emmi, dedi, n'eyleyim. - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emmim dayım kesem, elimi soksam yesem

Birleşik Kelimeler: emmi kızı, emmi oğlu


EŞLİ


[sıfat]
  • Eşi olan
[zarf]
  • Eşi ile birlikte

Birleşik Kelimeler: çok eşli, tek eşli


ETÇİ


[isim] [halk ağzında]
  • Kasap

EKŞİ


[sıfat]
  • Sirke veya limon tadında olan
[isim]
  • Bu tadı veren şey

    Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.

[mecaz]
  • Uygunsuz, yakışıksız

    Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekşi yemedim ki karnım ağrısın

Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz


ELCİ


[isim] [halk ağzında]
  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal


ELÇİ


[isim]
  • Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
[din bilgisi]
  • Peygamber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elçiye zeval olmaz

Birleşik Kelimeler: büyükelçi, orta elçi