DÜZLENMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DÜZLENMEK harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli DÜZLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÜZME13, DÜZEM13, MEDÜZ13, DÜZEN12, ÜZMEK11, DÜMEN10, EZMEK9, ELZEM9, KÜNDE9, LEDÜN9, MELEZ9, DEMEK8, DELME8, DENME8, LÜMEN8, NEZLE8, ÜNLEM8, DENEK7, ELDEN7, EKLEM6, ENLEM6, ELMEK6, KELEM6, MELEK6


EKLEM


[isim] [anatomi]
  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi


ENLEM


[isim] [coğrafya]
  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)


[isim] [halk ağzında]
  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem


MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
[mecaz]
  • Terbiyeli, uysal kimse

    Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melek gibi

Birleşik Kelimeler: melek otu


DENEK


[isim]
  • Üzerinde deney yapılan canlı veya şey

    Yeni denek adaylarıyla uğraşmak onun göreviydi. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: denek taşı


ELDEN


[zarf]
  • Doğrudan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elden almak

Birleşik Kelimeler: elden düşme, art elden, bir elden, ilk elden, tezelden


DEMEK


[nesnesiz]
  • Söylemek, söz söylemek

    Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Burhan Felek

[-e]
  • Ad vermek

    Muşmulaya döngel de derler.

[-e]
  • Herhangi bir kanıya, yargıya varmak

    Bu işe herkes ne der?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dediği çıkmak
  • dediğinden (dışarı) çıkmak
  • dediğine gelmek
  • dedi mi
  • deme!
  • demediğini bırakmamak (veya koymamak)
  • deme gitsin
  • demek istemek
  • demek ki (veya demek oluyor ki)
  • demek olmak
  • dememek
  • der oğlu der
  • deyip de geçmemek
  • diyecek yok

Birleşik Kelimeler: dedikodu, dediği dedik, dediğim dedikçi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dediği çıkmak
  • dediğinden (dışarı) çıkmak
  • dediğine gelmek
  • dedi mi
  • deme!
  • demediğini bırakmamak (veya koymamak)
  • deme gitsin
  • demek istemek
  • demek ki (veya demek oluyor ki)
  • demek olmak
  • dememek
  • der oğlu der
  • deyip de geçmemek
  • diyecek yok


DELME


[isim]
  • Delmek işi
[sıfat]
  • Delinerek yapılmış
[halk ağzında]
  • Yelek

DENME


[isim]
  • Denmek işi

LÜMEN (Kelime Kökeni: Fransızca lumen)


[isim] [fizik]
  • Işık şiddeti 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akısı

Birleşik Kelimeler: lümensaat


NEZLE (Kelime Kökeni: Arapça nezle)


[isim] [tıp]
  • Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama, zükâm, nevazil

    Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: nezle otu, bahar nezlesi, İspanyol nezlesi, saman nezlesi


ÜNLEM


[isim] [dil bilgisi]
  • Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb

Birleşik Kelimeler: ünlem işareti


EZMEK


[-i]
  • Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

    Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek

[nesnesiz]
  • Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

    Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

[mecaz]
  • Üzmek, sıkıntıya sokmak

    Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

    Bu yol hayvanı ezdi.

[mecaz]
  • Yenmek, sindirmek

    Düşmanı ezmek.

[argo]
  • Harcamak

    Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ez de suyunu iç
  • ezip büzmek

Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez


ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra