DÜZENBAZLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DÜZENBAZLIK harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli DÜZENBAZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZÜBDE14, DÜZEN12, ANDIZ11, BEDÜK11, DÜBEL11, DALIZ11, KABIZ11, NABIZ11, ÜDEBA11, BAZEN10, ZEBAN10, AZLIK9, BÜKEN9, KIZAN9, KÜNDE9, KAZIL9, LEDÜN9, NAKIZ9, NAZLI9, ZANLI9, ANDIK8, BALKI8, BALIK8, DILAK8, EDALI8, ENKAZ8, KADIN8, KIBLE8, DEKAN7, KEBAN7, LADEN7, ANLIK6, KANLI6, KALIN6, AKLEN5


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

ANLIK


[sıfat]
  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

[isim] [ruh bilimi]
  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
[isim] [ruh bilimi]
  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık


KANLI


[sıfat]
  • Kan bulaşmış

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[isim]
  • Kan davasında taraf olan kimse

    Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal

[tıp]
  • Kanı yoğun olan, demevi

    Kanlı adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanlı gömlek gizlenemez
  • kanlısı olmak
  • kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı


KALIN


[sıfat]
  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın

[isim] [halk ağzında]
  • Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü

[isim]
  • Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü

DEKAN (Kelime Kökeni: Almanca Dekan)


[isim]
  • Üniversitelerde bir fakültenin yönetiminden sorumlu profesör

Birleşik Kelimeler: dekan yardımcısı


KEBAN


[isim]
  • Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri

LADEN (Kelime Kökeni: Farsça lāden)


[isim] [bitki bilimi]
  • Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)
[eskimiş]
  • Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık

ANDIK


[isim] [halk ağzında]
  • Sırtlan

BALKI


[isim]
  • Ağrı, sancı
[sıfat] [halk ağzında]
  • Güzel, süslü, parlak

BALIK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balığa çıkmak
  • balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
  • balık baştan avlanır
  • balık baştan kokar
  • balık kavağa çıkınca

Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı

DILAK


[isim] [halk ağzında]
  • Bızır

EDALI


[sıfat]
  • Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan

ENKAZ (Kelime Kökeni: Arapça enḳāż)


[isim]
  • Yıkıntı, döküntü, çöküntü

    Köprünün enkazını ne yaptınız Allah aşkına? - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: enkaz eldiveni, gemi enkazı


KADIN


[isim]
  • Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen

    Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]
  • Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan
[mecaz]
  • Hizmetçi bayan
[eskimiş]
  • Bayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadının fendi, erkeği yendi
  • kadının yüzünün karası erkeğin elinin kınası
  • kadın olmak

Birleşik Kelimeler: kadınana, kadın avcısı, kadın başına, kadın berberi, kadınbudu, kadındüğmesi, kadınevi, kadıngöbeği, kadın hareketi, kadın hastalıkları, kadın kadına, kadın kadıncık, kadınnine, kadın terzisi, kadın ticareti, kadıntuzluğu, kadınlar hamamı, ana kadın, ayşekadın, bohçacı kadın, genel kadın, kiralık kadın, kötü kadın, temizlikçi kadın, yazıcı kadın, bilim kadını, ev kadını, hayat kadını, iş kadını, Osmanlı kadını, salon kadını, sokak kadını


KIBLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳible)


[isim]
  • Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe'nin bulunduğu yön
[mecaz]
  • Sıkıntılı bir durumda yardım umarak başvurulan yer