DÖVMELİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DÖVMELİK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli DÖVMELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÖVME20, ÖVMEK18, DÖKME14, DEVİM14, DÖLEK13, ÖDLEK13, İVMEK12, MEVKİ12, ÖLMEK12, EVLİK11, VEKİL11, DEMLİ8, DİLME8, DİKME8, DELİK7, DİLEK7, DİKEL7, EMLİK6, İLMEK6, İMLEK6, MELİK6


EMLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emme döneminde olan çocuk

    Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü


İLMEK


[isim]
  • Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

[-i]
  • Hafif bir düğüm yaparak bağlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iler tutar yeri olmamak (veya kalmamak)

[-e] [halk ağzında]
  • Değmek, dokunmak

İMLEK


[isim]
  • Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo

MELİK (Kelime Kökeni: Arapça melik)


[isim] [eskimiş]
  • Padişah, hükümdar, hakan

DELİK


[isim]
  • Dar, küçük açıklık

    Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

[sıfat]
  • Delinmiş olan

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]
  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliğe tıkmak
  • delik büyük, yama küçük
  • delik eğirmek

Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği


DİLEK


[isim]
  • Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat

    Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: dilek kipi


DİKEL


[isim] [halk ağzında]
  • Meni

DEMLİ


[sıfat]
  • Çok demlenmiş, koyu (çay)

DİLME


[isim]
  • Dilmek işi

DİKME


[isim]
  • Dikmek işi
[mecaz]
  • Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk
[halk ağzında]
  • Ağaç, direk
[halk ağzında]
  • Fidan, yeni dikilmiş fidan
[denizcilik]
  • Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna
[matematik]
  • Dikey olan doğru veya düzlem, amut

Birleşik Kelimeler: orta dikme


EVLİK


[sıfat]
  • Hanelik

VEKİL (Kelime Kökeni: Arapça vekīl)


[isim]
  • Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
[eskimiş]
  • Bakan

    Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: vekilharç, vekil vükela, başvekil, başkan vekili, dava vekili, icra vekili, milletvekili


İVMEK


[nesnesiz]
  • Çabuk davranmak, acele etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz


MEVKİ (Kelime Kökeni: Arapça mevḳiʿ)


[isim]
  • Yer, mahal

    Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mevkisi olmak

Birleşik Kelimeler: birinci mevki, kilit mevki, lüks mevki, müstahkem mevki


ÖLMEK


[nesnesiz]
  • Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek

    Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]
  • Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek
[mecaz]
  • Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak

    Bu usul öldü artık.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak
  • ölenle ölünmez
  • ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek)
  • ölmek var, dönmek yok!
  • ölmüş de ağlayanı yok
  • ölüp ölüp dirilmek
  • ölür müsün, öldürür müsün?

Birleşik Kelimeler: öle dirile