DÖRDÜZLEME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DÖRDÜZLEME harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli DÖRDÜZLEME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖZLÜ15, ÖZÜR15, ÖDÜL14, ÖRÜM13, ÖZEL13, ÖDEM13, ÖLÜM13, ÖMÜR13, DÜZE11, ÖRME11, ÖLME11, MÜZE10, RÖLE10, ÜZME10, DERZ9, ÜZRE9, DEDE8, EZME8, MEZE8, DEME7, EZEL7, REZE7, ÜREM7, DERE6, EDER6, ELDE6, ERME5, EMEL5, ELEM5, REEL4


REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)


[sıfat]
  • Gerçek

ERME


[isim]
  • Ermek işi

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


DERE


[isim] [coğrafya]
  • Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

[coğrafya]
  • İki dağ arasındaki uzun çukur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derede tarla sel için, tepede harman yel için
  • dereyi geçerken at değiştirilmez
  • dereyi görmeden paçaları sıvamak

Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere


EDER


[isim]
  • Fiyat, paha, değer

    Bu kitabın ederi ne kadar?


ELDE


[isim] [matematik]
  • Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı

DEME


[isim]
  • Demek işi

    Çoğumuz hâlâ yazarım demeye çekiniriz. - Adalet Ağaoğlu

[edebiyat]
  • Halk edebiyatında şiir
[edebiyat]
  • Genellikle Alevi şairlerin tarikatlarıyla ilgili konuları işleyen şiirlerine, kendilerince verilen ad
[edebiyat]
  • Ağıt
[halk ağzında]
  • Atasözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... demeye getirmek
  • ... demeye kalmamak
  • demem o (ki)


EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)


[isim]
  • Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: ezel ebet


REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)


[isim]
  • Menteşe

    Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa


ÜREM


[isim] [ekonomi]
  • Faiz, getiri

DEDE


[isim]
  • Torunu olan erkek, büyükbaba, büyükpeder

    Dedenin kabri yanında bir çukur kazılmış. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem] [teklifsiz konuşmada]
  • Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dede (veya dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır

Birleşik Kelimeler: dededen kalma, aydede, koyun dede, Bektaşi dedesi


EZME


[isim]
  • Ezmek işi

Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi


MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)


[isim]
  • İçki içilirken yenilen yiyecek

    Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Eğlence, alay

DERZ (Kelime Kökeni: Arapça derz)


[isim] [mimarlık]
  • Duvar taşlarının veya tuğlalarının harçla doldurulup üzerinden mala çekilerek düzeltilen aralığı