DÖRDÜNCÜ ile Oluşan Kelimeler (DÖRDÜNCÜ Kelime Türetme)



DÖRDÜNCÜ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. DÖRDÜNCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dördüncü kelimesinin anlamı nedir? Dördüncü ile başlayan kelimeler. İçinde dördüncü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

DÖRDÜNCÜ25

6 Harfli Kelimeler

ÖDÜNCÜ21, DÖRDÜN18

5 Harfli Kelimeler

ÖRÜCÜ18, DÜNÜR11

4 Harfli Kelimeler

ÖNCÜ15, ÖDÜN14, DÜRÜ10, ÜRÜN8

3 Harfli Kelimeler

ÖCÜ14, ÖRÜ11, DÜN7

2 Harfli Kelimeler

ÖD10, ÖN8, NÜ4, ÜN4


NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


DÜN


[isim]
  • Bugünden bir önceki gün

    Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor. - Peyami Safa

[zarf]
  • Bugünden bir önceki günde

    Dün söyledi.

[zarf]
  • Kısa bir süre önce

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dün bir, bugün iki
  • dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor
  • dün öleni dün gömerler


ÜRÜN


[isim]
  • Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
[mecaz]
  • Eser

    Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi.

[mecaz]
  • Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey

Birleşik Kelimeler: ürün yelpazesi, organik ürün, yan ürün, su ürünleri, tekel ürünleri


ÖN


[isim]
  • Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı

    Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan

    Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önde gelmek
  • öne almak
  • öne çıkmak
  • öne düşmek
  • öne sermek
  • öne sürmek
  • önü alınmak
  • önünde ardında gidilmez
  • önüne arkasına bakmadan
  • önüne bakmak
  • önüne bir kemik atmak
  • önüne çıkmak
  • önüne dikilmek
  • önüne düşmek
  • önüne geçmek
  • önüne gelen
  • önüne geleni kapar, ardına geleni teper
  • önüne katmak
  • önünü almak
  • önünü ardını düşünmemek
  • önünü kesmek

Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde


DÜRÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Dürülmüş şey
[isim] [halk ağzında]
  • Bel denilen tarım aracı

ÖD


[isim]
  • Safra (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödü bokuna karışmak
  • ödü kopmak (veya patlamak)
  • ödünü koparmak (veya patlatmak)

Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü

[bitki bilimi]
  • Öd ağacı

Birleşik Kelimeler: öd ağacı


DÜNÜR


[isim] [halk ağzında]
  • Eşlerin baba ve analarının birbirlerine göre durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dünür düşmek
  • dünür gezmek
  • dünür gitmek


ÖRÜ


[isim]
  • Örme işi
[halk ağzında]
  • Yama olarak yapılan örgü
[halk ağzında]
  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set
[isim] [halk ağzında]
  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü


ÖDÜN


[isim]
  • Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz

    Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödün vermek


ÖCÜ


[isim]
  • Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı

ÖNCÜ


[sıfat]
  • Önden gelen, önde olan, artçı karşıtı
[isim]
  • Önde gidip haber ulaştıran kimse
[isim]
  • Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart
[isim] [askerlik]
  • Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı
[isim] [halk ağzında]
  • Önder, kılavuz

Birleşik Kelimeler: öncü oyun, öncü tiyatro


DÖRDÜN


[isim]
  • Ay vb. gök cisimlerine ait daire biçimindeki görünümlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarım ay, terbi

Birleşik Kelimeler: ilk dördün


ÖRÜCÜ


[isim]
  • Örme işi yapan kimse

ÖDÜNCÜ


[sıfat]
  • Ödün veren, tavizci, tavizkâr

    Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor. - Haldun Taner