DRAMATİZE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DRAMATİZE harflerini içeren 5 harfli 50 kelime bulunuyor. 5 harfli DRAMATİZE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİZEM11, DİZME11, DEİZM11, AZADE10, AZAMİ9, EMRAZ9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAT9, MEZAR9, MARİZ9, MARAZ9, MATİZ9, REMİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, ZAMİR9, ARİZA8, ARAZİ8, AZERİ8, AMADE8, DİTME8, DRAMA8, DEMİR8, DAİMA8, DAMAT8, DAMAR8, İDAME8, İMDAT8, MARDA8, MADER8, MEDAR8, TARAZ8, TARİZ8, TERZİ8, ZARTA8, ADETA7, AİDAT7, DAİRE7, İRADE7, İDARE7, TEDAİ7, ARTMA6, ARAMİ6, EMTİA6, MİRAT6, TAMİR6, TERİM6, ATARİ5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ARTMA


[isim]
  • Artmak işi

    Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And


ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)


[isim]
  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)


[isim] [eskimiş]
  • Ayna

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)


[isim]
  • Onarma, onarım
[mecaz]
  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı


TERİM


[isim]
  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]
  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
[matematik]
  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
[matematik]
  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
[matematik]
  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli


ÂDETA (Kelime Kökeni: Arapça ʿādetā)


[zarf]
  • Hemen hemen, sanki

    Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum. - Ahmet Ümit


AİDAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾidāt)


[isim]
  • Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti

    Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üyelik aidatı


DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)


[isim]
  • Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat

    Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy

[mecaz]
  • Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

[matematik]
  • Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
[müzik]
  • Saz takımında usul vurmaya yarayan tef

Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi


İRADE (Kelime Kökeni: Arapça irāde)


[isim]
  • Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç

    Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. - Sait Faik Abasıyanık

[ruh bilimi] [felsefe]
  • İstenç
[eskimiş]
  • Buyruk

    Görülünce vurulması için irade bile var. - Sermet Muhtar Alus

[eskimiş]
  • İstek, dilek

    Ölüme, yaşama irademizin bir çeşit tükenişi diye bakıyoruz. - Ahmet Muhip Dranas

Birleşik Kelimeler: irade beyanı, irade dışı, irade kaybı, irade yitimi, millî irade


İDARE (Kelime Kökeni: Arapça idāre)


[isim]
  • Yönetme, yönetim, çekip çevirme

    Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idare etmek
  • idaresini bilmek

Birleşik Kelimeler: idare amiri, idarehane, idare hukuku, idareimaslahat, idare kandili, idare lambası, idare mahkemesi, idare meclisi, mahallî idare, merkezî idare, mülki idare, örfi idare, sivil idare, amme idaresi, kamu idaresi


TEDAİ (Kelime Kökeni: Arapça tedāʿī)


[isim] [eskimiş] [ruh bilimi]
  • Çağrışım

    Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde. - Cemil Meriç


ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)


[isim] [eskimiş]
  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi