DOPDOLU ile Oluşan Kelimeler (DOPDOLU Kelime Türetme)



DOPDOLU harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. DOPDOLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dopdolu kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

DOPDOLU18

4 Harfli Kelimeler

POLO10, DOLU8, OLDU8

3 Harfli Kelimeler

LUP8, LOP8, PUL8, DUL6

2 Harfli Kelimeler

DO5, OD5, OL3


OL


[sıfat] [eskimiş]
  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]
  • O gösterme zamiri

DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)


[isim] [müzik]
  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses

Birleşik Kelimeler: do anahtarı


OD


[isim] [eskimiş]
  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak


DUL


[isim]
  • Eşi ölmüş veya eşinden boşanmış kadın veya erkek

    Bebek'teki evinde bir dul kız kardeşiyle yalnız yaşar. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dul kalmak

Birleşik Kelimeler: dulaptal otu, dulavrat otu, karadul


DOLU


[isim]
  • Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü

    Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı

    Su ile dolu bir şişe.

[mecaz]
  • Bir duygunun güçlü etkisinde olan
[isim] [eskimiş]
  • İçki doldurulmuş bardak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı

Birleşik Kelimeler: doludizgin, dolu serpme, bir dolu, deli dolu, hayat dolu, yaşam dolu, yüreği dolu


OLDU


[edat]
  • Evet
[ünlem]
  • Başüstüne

LUP (Kelime Kökeni: Fransızca loupe)


[isim]
  • Bir tür büyüteç

    Sol gözüne lupunu iliştirmiş, beyaz taş yüzüğü, bir türlü elinden bırakamıyordu. - Cahit Uçuk


LOP


[sıfat]
  • Yumuşak, yuvarlak ve irice

    Lop et.

Birleşik Kelimeler: lop et, lop incir, lop lop, lop yumurta

[isim] [anatomi]
  • Bir organın yuvarlak ve birbirinden ayrılmış parçalarından her biri

    Sağ akciğerde üç, soldakinde iki lop vardır.


PUL (Kelime Kökeni: Farsça pūl)


[isim]
  • Posta parası karşılığı mektup zarfı, kartpostallara ve damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası

    Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi. - Falih Rıfkı Atay

[bitki bilimi]
  • Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri
[hayvan bilimi]
  • Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık

    Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • Akçeden küçük metal para

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pula dönmek
  • pul tutmak

Birleşik Kelimeler: pul biber, pul kanatlılar, pul koleksiyoncusu, pul koleksiyonculuğu, pul pul, pul şişe, para pul, damga pulu, denetim pulu, evren pulu, posta pulu, taksa pulu


POLO (Kelime Kökeni: İngilizce polo)


[isim]
  • At üzerinde sopayla oynanan bir tür top oyunu, çevgen

DOPDOLU


[sıfat]
  • Büsbütün dolu