DONDURMACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



DONDURMACILIK harflerini içeren 6 harfli 65 kelime bulunuyor. 6 harfli DONDURMACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MODACI14, DALICI13, ODACIK13, ACIMIK12, ALIMCI12, AKIMCI12, DALCIK12, MINCIK12, OCUMAK12, CIRMIK12, ACILIK11, ACIKLI11, AKINCI11, AKILCI11, DOKUMA11, ILICAK11, KOLACI11, KOCALI11, KURACI11, KALICI11, KIRCIN11, ORACIK11, OCAKLI11, RAKICI11, CIRNIK11, CAMLIK11, ALINDI10, DONMAK10, DOLMAK10, DURMAK10, KRALCI10, KANCIL10, KANCUR10, KILCAN10, MUNDAR10, NARCIL10, ODALIK10, CIRNAK10, CIRLAK10, DARLIK9, IKINMA9, ILIMAK9, ILIMAN9, ILINMA9, KORUMA9, KUMALI9, KROMLU9, LONDRA9, MORULA9, MORLUK9, OKUNMA9, ONULMA9, ONARIM9, OLUNMA9, ROMALI9, ARILIK8, ANILIK8, IRAKLI8, KURALI8, KUMRAL8, KARILI8, KINALI8, NORMAL8, ORANLI8, RULMAN8


ARILIK


[isim]
  • Temizlik, saffet, sililik
[isim]
  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

ANILIK


[isim]
  • İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
[sıfat]
  • Anı özelliği taşıyan

IRAKLI


[isim]
  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KURALI


[sıfat] [askerlik]
  • Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

    Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KARILI


[sıfat]
  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı


KINALI


[sıfat]
  • Kına ile boyanmış olan
[isim]
  • Yapıncak(II)

Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı


NORMAL (Kelime Kökeni: Fransızca normal)


[sıfat]
  • Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun

    Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]
  • Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum
[isim] [matematik]
  • Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme

Birleşik Kelimeler: normalaltı, normal fiyat, normalüstü


ORANLI


[sıfat]
  • Kendinde oran bulunan, nispetli, mütenasip, mütevazin

RULMAN (Kelime Kökeni: Fransızca roulement)


[isim]
  • Mekanik ve elektrikli sistemlerde kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesi sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile muylular arasına yerleştirilen parça

DARLIK


[isim]
  • Dar olma durumu
[mecaz]
  • Geçim zorluğu
[mecaz]
  • İç sıkıntısı

    Yüreği göğsünü yırtacak gibi hopluyor, boğazına bir darlık tıkanıyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: gönlü darlık, ufku darlık, göğüs darlığı, gönül darlığı, mitral darlığı, nefes darlığı, soluk darlığı, yürek darlığı


IKINMA


[isim]
  • Ikınmak işi

ILIMAK


[nesnesiz]
  • Ilınmak

ILIMAN


[sıfat] [coğrafya]
  • Sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer, iklim), mutedil

    Ilıman bölge.

Birleşik Kelimeler: ılıman kuşak


ILINMA


[isim]
  • Ilınmak işi