DOLAPÇILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DOLAPÇILIK harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli DOLAPÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇOLPA13, ÇAPLI13, KOPÇA13, DOLAP12, PADOK12, KOPAL10, KAPLI10, KALIP10, KILIÇ10, POLKA10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇOKAL9, ÇOLAK9, ÇAKIL9, ÇALIK9, ÇALKI9, KAÇLI9, KALIÇ9, LAKÇI9, ODALI9, DOLAK8, DALLI8, DILAK8, KILLI7, ALLIK6, ALKOL6, LOKAL6


ALLIK


[isim]
  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus


ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)


[isim] [kimya]
  • Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
[mecaz]
  • Her türlü alkollü içki

    Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alkol duvarını aşmak

Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol


LOKAL (Kelime Kökeni: Fransızca local)


[isim]
  • Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer

    Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Yöresel
[sıfat] [tıp]
  • Yerel

    Lokal anestezi.


KILLI


[sıfat]
  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa


DOLAK


[isim] [halk ağzında]
  • Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası

    Kıran Bey, şimdi bacaklarına dolak sarmış, siyah poturlu, keçe külahlı, göğsünde fişeklikler ve elinde mavzer, tığ gibi bir delikanlıydı. - Refik Halit Karay


DALLI


[sıfat]
  • Dalları olan

Birleşik Kelimeler: dallı budaklı, dallı güllü, bindallı, cimdallı


DILAK


[isim] [halk ağzında]
  • Bızır

AÇLIK


[isim]
  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]
  • Kıtlık
[mecaz]
  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık


AKÇIL


[sıfat]
  • Rengi atmış, ağarmış

    Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay


ÇOKAL


[isim] [eskimiş]
  • Savaşlarda giyilen zırh

ÇOLAK


[sıfat]
  • Eli veya kolu sakat olan (kimse)

    Hırsızları yakalayan genç, mavi gözlü, çolak bir polisti. - Sait Faik Abasıyanık


ÇAKIL


[isim] [mineraloji]
  • Çakıl taşı

    Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol


ÇALIK


[sıfat]
  • Çarpık

    Ağzı burnu çalık.

[halk ağzında]
  • Yan yan giden

    Çalık at.

[isim]
  • Çıban yeri
[isim]
  • Koyunlarda çiçek hastalığı
[isim]
  • Çalgın

Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı


ÇALKI


[isim]
  • Çalgıç
[halk ağzında]
  • Tırpan

KAÇLI


[sıfat]
  • Sayısı kaç, hangi sayıdan

    Kaçlı iskambil?