Do ile Başlayan 9 Harfli Kelimeler



DO harfleri ile başlayan 9 harfli 44 kelime bulunuyor. Başında DO olan 9 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "do ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde Do olan 9 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DOĞASEVER26, DOĞUMHANE25, DOĞRAMACI24, DOĞACILIK24, DOĞDURMAK23, DOĞAÇLAMA23, DOĞULULUK22, DOĞANYURT22, DOĞURTMAK21, DOĞRULTMA21, DOĞRULMAK21, DOĞRULAMA21, DOGMATİZM21, DOKUZUNCU21, DOĞRATMAK20, DOĞRANMAK20, DOYMUŞLUK20, DOYGUNLUK20, DONDURUCU20, DOĞANKENT19, DOYMAZLIK19, DONATISIZ18, DONATIMCI18, DOLGUNLUK18, DOSTLAŞMA17, DOYURULMA17, DOLAŞILMA17, DOKUNCALI17, DOSYALAMA16, DONDURMAK16, DOLDURTMA16, DOLDURMAK16, DOÇENTLİK15, DOKTRİNCİ15, DOLAYLAMA15, DOKUNULMA15, DOKSANLIK14, DOKTORALI14, DOKTORLUK14, DORUKLAMA14, DONATILMA14, DOMALTMAK14, DOKUNAKLI14, DONAKALMA13


DONAKALMA


[isim]
  • Donakalmak durumu

DOKSANLIK


[sıfat]
  • İçinde doksan tane bulunan

    Doksanlık portakal sandığı.


DOKTORALI


[sıfat]
  • Doktorası olan

DOKTORLUK


[isim]
  • Hekim olma durumu, hekimlik, tabiplik

DORUKLAMA


[isim]
  • Doruklamak işi
[zarf]
  • Tepeleme

DONATILMA


[isim]
  • Donatılmak işi

DOMALTMAK


[-i]
  • Domalmasını sağlamak

DOKUNAKLI


[sıfat]
  • Etkili, insanın içine işleyen, müessir, patetik

    Seni anlıyorum kızım, dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi. - Memduh Şevket Esendal


DOÇENTLİK


[isim]
  • Doçent olma durumu

Birleşik Kelimeler: yardımcı doçentlik


DOLAYLAMA


[isim] [edebiyat]
  • Tek kelimeyle belirtilebilecek bir kavramı güçlü ve etkin bir anlatım için birden fazla kelimeyle anlatma: Atatürk yerine büyük kurtarıcı veya Ankara yerine Türkiye'nin kalbi demek gibi

DOKUNULMA


[isim]
  • Dokunulmak işi

DOSYALAMA


[isim]
  • Dosyalamak işi

DONDURMAK


[-i]
  • Donmasını sağlamak
[mecaz]
  • Sabitlemek
[mecaz]
  • Hareketsiz hâle getirmek
[mecaz]
  • Soğutmak

    Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]
  • Bir işin gerektirdiği sorumluluk ve yetkileri geçici bir süre için kullanmamak üzere durdurmak
[mecaz]
  • Beklemeye almak

    Nicedir yaşam işlevlerini sınırlamış, kapasitesinin altına inivermiş, madde değişimini dondurmuştu. - Elif Şafak


DOLDURTMA


[isim]
  • Doldurtmak işi

DOLDURMAK


[-i]
  • Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[nesnesiz]
  • Ateşli silahların içine mermi sürmek

    İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]
  • Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak

    Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı. - Ömer Seyfettin

[-le] [mecaz]
  • Canlılık kazandırmak

    Evi sade sesiyle değil vücudu ile de doldurdu. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek

    Ah, biliyorum, biliyorum seni o gece doldurdular. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: doldurboşalt