DİYALEKT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DİYALEKT harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli DİYALEKT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Diyalekt ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Diyalekt olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DİYET9, DİKEY9, DETAY9, AKİDE7, DELTA7, DELİK7, DİLEK7, DİKTE7, DİKTA7, DİKEL7, İDEAL7, KADİT7, KAİDE7, LADİK7, TADİL7, TEDAİ7, YETKİ7, YETİK7, YEKTA7, ETLİK5, KİTLE5, KATİL5, KETAL5, TİKEL5, TALİK5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİL5


ETLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)


[isim]
  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

[tıp]
  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle


KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)


[isim]
  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]
  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]
  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

TİKEL


[sıfat]
  • Kısmi
[felsefe]
  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme


TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Asma, yukarı kaldırma
[sıfat]
  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek


TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)


[isim] [eskimiş]
  • Yükselme, yücelme

TEKLİ


[isim]
  • Tek yataklı otel odası
[müzik]
  • Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb

TEKİL


[isim] [dil bilgisi]
  • Teklik

AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)


[isim] [din bilgisi]
  • İnanç

    Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)

Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk

[isim]
  • Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri

    Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: akide şekeri


DELTA (Kelime Kökeni: Fransızca delta)


[isim]
  • Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)
[coğrafya]
  • Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ova, çatal ağız

Birleşik Kelimeler: delta kası


DELİK


[isim]
  • Dar, küçük açıklık

    Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

[sıfat]
  • Delinmiş olan

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]
  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliğe tıkmak
  • delik büyük, yama küçük
  • delik eğirmek

Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği


DİLEK


[isim]
  • Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat

    Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: dilek kipi


DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)


[isim]
  • Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikte etmek


DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)


[isim]
  • Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk