DİYAGONAL Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DİYAGONAL harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli DİYAGONAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YOGA11, YOGİ11, DANG10, ADAY8, DİYA8, GANİ8, GALA8, GALİ8, İLGA8, LİGA8, AYOL7, İYON7, İDOL7, LODA7, ONAY7, OLAY7, AYİN6, AYLA6, AYNA6, AYNİ6, AYAN6, AYAL6, ADİL6, ADLİ6, ALAY6, DANA6, NİDA6, YANİ6, ANAL4, ALAN4, İNAL4, İLAN4, LAİN4, NAİL4


ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

ALAN


[isim]
  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]
  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema] [televizyon]
  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı


İNAL


[isim]
  • Kendisine inanılan kimse

İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)


[isim]
  • Duyuru

    Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilan etmek
  • ilan vermek

Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı


LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)


[sıfat] [eskimiş]
  • Lanetlenmiş, melun

Birleşik Kelimeler: şeytanılain


NAİL (Kelime Kökeni: Arapça nāʾil)


[sıfat]
  • Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nail olmak


AYİN (Kelime Kökeni: Farsça āyīn)


[isim] [din bilgisi]
  • Dinî tören, ritüel
[eskimiş] [müzik]
  • Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı

Birleşik Kelimeler: ayinicem


AYLA


[isim]
  • Hale

Birleşik Kelimeler: ışık aylası


AYNA (Kelime Kökeni: Farsça āyīne)


[isim]
  • Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat

    Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya? - Orhan Veli Kanık

[sıfat] [argo]
  • İyi bir durumda, yolunda

    İşimiz ayna.

[mecaz]
  • Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey

    Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır. - Haldun Taner

[denizcilik]
  • Küreğin yassı uç bölümü
[denizcilik]
  • Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
[denizcilik]
  • Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayna gibi

Birleşik Kelimeler: aynagöz, ayna taşı, ayna tırnağı, döner ayna, boy aynası, cüce aynası, deniz aynası, dev aynası, dikiz aynası, endam aynası, ışık aynası


AYNİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaynī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Gözle ilgili
[sıfat] [eskimiş]
  • Para olarak değil, madde olarak verilen

    Ayni yardım.

Birleşik Kelimeler: ayni hak


ÂYAN (Kelime Kökeni: Arapça aʿyān)


[isim] [eskimiş]
  • İleri gelenler
[sıfat] [eskimiş]
  • Belli, açık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayan olmak

Birleşik Kelimeler: ayan beyan


AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)


[isim] [eskimiş]
  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık


ADİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿādil)


[sıfat]
  • Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli

    Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. - Falih Rıfkı Atay


ADLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿadlī)


[sıfat] [hukuk]
  • Adaletle ilgili

Birleşik Kelimeler: adli eczacılık, adli makam, adli merci, adli polis, adli sicil, adli tabip, adli tatil, adli tıp, adli yıl, adli zabıta


ALAY


[isim]
  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

[askerlik]
  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]
  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu