DİRENEBİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



DİRENEBİLMEK harflerini içeren 8 harfli 39 kelime bulunuyor. 8 harfli DİRENEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİNDİRME13, BİLDİRME13, EBEDİLİK12, BİRLEMEK11, BİRLENME11, BİLİNMEK11, BİNİLMEK11, BİLENMEK11, BELİRMEK11, BERKİNME11, BEKLENME11, BELENMEK11, BELERMEK11, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DİLİNMEK11, DİRENMEK11, DİRİLMEK11, DELİNMEK11, DENİLMEK11, DENKLEME11, DERLEMEK11, DERLENME11, DELİRMEK11, DERİLMEK11, EDİNİLME11, İRDELEME11, İNDİRMEK11, MENDİREK11, DERİNLİK10, ERDENLİK10, EDİRNELİ10, ENİKLEME9, İKİLENME9, İNEKLEME9, KİRLENME9, RENKLEME9


ENİKLEME


[isim]
  • Eniklemek işi

İKİLENME


[isim]
  • İkilenmek işi

İNEKLEME


[isim]
  • İneklemek işi

KİRLENME


[isim]
  • Kirlenmek işi

    Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa


RENKLEME


[isim]
  • Renklemek işi

DERİNLİK


[isim]
  • Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
[fizik]
  • Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu

    Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır? - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]
  • Bir konunun veya durumun özü

    Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım. - Selim İleri

[mecaz]
  • En duyarlı nokta

    Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Karanlık, bilinmeyen dönem

    Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...

[askerlik]
  • Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık

    Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş. - Aka Gündüz

[ticaret] [ekonomi]
  • Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi

Birleşik Kelimeler: derinlik kayaçları, derinlikölçer, derinlik ölçümü, korozyon derinliği


ERDENLİK


[isim]
  • Kızlık

    Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri


EDİRNELİ


[isim]
  • Edirne ilinden olan kimse

BİRLEMEK


[-i]
  • Bir etmek, tek duruma getirmek
[din bilgisi]
  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BİRLENME


[isim]
  • Birlenmek işi

BİLİNMEK


[nesnesiz]
  • Bilme işine konu olmak, anlaşılmak, öğrenilmek

    Bir haftadır civarda dolaştığı biliniyor, yakalanamıyordu. - Sait Faik Abasıyanık


BİNİLMEK


[-e]
  • Binme işi yapılmak

    Uzun, tenteli, tek atlı muhacir arabalarına binilir. - Refik Halit Karay


BİLENMEK


[nesnesiz]
  • Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek
[mecaz]
  • Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak

    İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[mecaz]
  • Hırslanmak, aşırı derecede istemek

BELİRMEK


[nesnesiz]
  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin


BERKİNME


[isim]
  • Berkinmek işi veya durumu