DİNLENMELİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DİNLENMELİK harflerini içeren 5 harfli 56 kelime bulunuyor. 5 harfli DİNLENMELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEMLİ8, DEMİN8, DEMEK8, DELME8, DENİM8, DİLME8, DİLİM8, DİKME8, DİKİM8, DİNME8, DENME8, NEDİM8, DENEK7, DELİL7, DELİK7, DİLLİ7, DİLEK7, DİKEN7, DİNLİ7, DİNEN7, DİNEK7, DİKEL7, DENLİ7, ELDEN7, KENDİ7, NEDEN7, EKLEM6, ENLEM6, ELMEK6, EMLİK6, İNMEK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, KELEM6, MİLLİ6, MİLEL6, MİNİK6, MELEK6, MELİK6, NEMLİ6, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, İLKİN5, KİLLİ5, KİNİN5, KİNLİ5, KELLE5, KELLİ5, LİNİN5, LİKEN5, NİKEL5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


İLKİN


[zarf]
  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu


KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KİNİN (Kelime Kökeni: Fransızca quinine)


[isim] [kimya]
  • Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın tedavisinde kullanılan beyaz alkaloit, kinin sülfatı

    İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kinin gibi

Birleşik Kelimeler: kinin sülfatı


KİNLİ


[sıfat]
  • Kindar

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


LİNİN (Kelime Kökeni: Fransızca linin)


[isim] [biyoloji]
  • Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


EKLEM


[isim] [anatomi]
  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi


ENLEM


[isim] [coğrafya]
  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta