DİNEBİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

DİNEBİLMEK harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli DİNEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİLENME10, BİLEMEK10, BİLİNME10, BİNİLME10, BENİMKİ10, BEKİNME10, DİNLEME10, DİNELME10, DİLİNME10, DİLENME10, DİLEMEK10, DİKİLME10, DİKELME10, DENİLME10, DEMİNKİ10, DELİNME10, DENKLEM10, EDİNMEK10, EDİLMEK10, ENDEMİK10, BENEKLİ9, DİKENLİ9, İBNELİK9, ELİMİNE8, İNLEMEK8, İKİLEME8, İLENMEK8, İNİLMEK8

ELİMİNE (Kelime Kökeni: Fransızca éliminé)

[sıfat] [spor]
  • `Elemek` anlamındaki elimine etmek, `elenmek` anlamındaki elimine olmak (veya edilmek) birleşik fiillerinde geçen bir söz

İNLEMEK

[nesnesiz]
  • Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak, inildemek

    O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor. - Etem İzzet Benice

İKİLEME

[isim]
  • İkilemek işi
[dil bilgisi]
  • Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: Yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi

İLENMEK

[-e]
  • Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek, lanet etmek

İNİLMEK

[nesnesiz]
  • İnme işi yapılmak

    İstanbul'a vapurla, parayla inilir. - Sait Faik Abasıyanık

BENEKLİ

[sıfat]
  • Ufak lekeleri bulunan

    Altın benekli, mor renkli ipekli bluz giyiyordu. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: benekli köpek balığı

DİKENLİ

[sıfat]
  • Dikenli olan

    Dikenli bir çitle çevrili küçük bir bahçe içinde tek katlı ve iki odalı bir ev. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Zor, çetin, sıkıntı veya üzüntü veren

    Yüzü bulutlandı. Gene gömülüyor o dikenli sessizliğine. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: dikenli balık, dikenli meyan, dikenli salyangoz, dikenli tel, dikenli yol, dikenli yüzgeçliler, derisi dikenliler

İBNELİK

[isim]
  • İbne olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibnelik etmek

BİLENME

[isim]
  • Bilenmek işi

BİLEMEK

[-i]
  • Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak
[mecaz]
  • Güçlendirmek, etkisini artırmak

BİLİNME

[isim]
  • Bilinmek işi

    İşte ilmin, âlimin kıymeti bilinmeye başladı diye suratımı ekşittim. - Ömer Seyfettin

BİNİLME

[isim]
  • Binilmek işi

BENİMKİ

[sıfat]
  • Benim olan, benimle ilgili olan
[zamir] [teklifsiz konuşmada]
  • Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz
[zamir] [alay yollu]
  • Yakın çevrede olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz

BEKİNME

[isim]
  • Bekinmek işi

DİNLEME

[isim]
  • Dinlemek işi

    Bir süredir günün değişik saatlerinde aşağıyı dinlemeyi huy edinmişti. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: dinleme salonu