DİNAMİKLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



DİNAMİKLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 84 kelime bulunuyor. 6 harfli DİNAMİKLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİŞEME12, DEMKEŞ12, DEŞMEK12, DİŞLİK11, DİŞLEK11, EMİŞME11, ENDİŞE11, KEŞİDE11, MEŞİME11, NEŞİDE11, ŞANDEL11, ALŞİMİ10, EŞİLME10, EŞİNME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, İLİŞME10, MEŞALE10, ŞİMALİ10, ŞEMAİL10, DİNMEK9, DİLMEK9, DELMEK9, DEMLİK9, DİLEME9, DİKMEN9, DİKMEK9, DENMEK9, EDİLME9, EDİMLİ9, EDİNİM9, EDİNME9, EKŞİLİ9, İŞKİNE9, İLENİŞ9, KADEME9, KADİMİ9, KAŞELİ9, MİLADİ9, MADENİ9, MENDİL9, MEDENİ9, NEŞELİ9, NEDİME9, ŞİKELİ9, ŞENLİK9, ŞEKLEN9, ADİLİK8, DİKLİK8, DİKİNE8, EMİLME8, İADELİ8, İMLEME8, KİLDAN8, KANDİL8, LİKİDE8, LADİNİ8, MEMELİ8, MELAMİ8, ANEMİK7, EKİLME7, EMEKLİ7, ELEMAN7, İNİLME7, İNLEME7, İNMELİ7, İKİLEM7, İLENME7, KİMLİK7, KAKNEM7, KELİME7, KEMANE7, KEMANİ7, KEMLİK7, LİMAKİ7, MİKAİL7, MİNELİ7, MALİKİ7, MAKİNE7, MELİKE7, MEALEN7, İLİNEK6, KLİNİK6


İLİNEK


[isim] [felsefe]
  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)


[isim] [tıp]
  • Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer

    Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)

    Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.

Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka


ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)


[sıfat] [tıp]
  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner


EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)


[isim]
  • Öge

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi

[matematik]
  • Kümeye ait varlıklardan her biri

Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı


İNİLME


[isim]
  • İnilmek işi

İNLEME


[isim]
  • İnlemek işi

    Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


İNMELİ


[sıfat]
  • Bir tarafında inme bulunan, mefluç

    Hastanın sağ tarafı inmeli. - Peyami Safa


İKİLEM


[isim] [mantık]
  • İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikilemde kalmak
  • ikileme düşmek


İLENME


[isim]
  • İlenmek işi

KİMLİK


[isim]
  • Toplumsal bir varlık olarak insanın nasıl bir kimse olduğunu gösteren belirti, nitelik ve özelliklerin bütünü

    Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi. - Reha Mağden

Birleşik Kelimeler: kimlik belgesi, kimlik kartı, millî kimlik, öğrenci kimliği


KAKNEM


[sıfat]
  • Çirkin, huysuz

    Kız ne kadar kaknem veya malın gözü olursa olsun ... - Tarık Buğra


KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)


[isim]
  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi


KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)


[isim] [müzik]
  • Keman ve kemençe yayı
[müzik]
  • Bir tür halk çalgısı
[denizcilik]
  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane