Dil ile Biten Kelimeler



DİL ile biten 22 kelime bulunuyor. Sonu DİL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dil kelimesinin anlamı nedir? Dil ile başlayan kelimeler. İçinde dil olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

MÜTEBEDDİL19, KATİBİADİL14

9 Harfli Kelimeler

GÖKKANDİL21, KÖRKANDİL17, TİRHANDİL15

8 Harfli Kelimeler

DERYADİL14, KROKODİL12, İSKANDİL11

7 Harfli Kelimeler

MÜBADİL14, SUZİDİL14, EHLİDİL13, MUTEDİL11

6 Harfli Kelimeler

SAFDİL15, MUADİL10, TEBDİL10, MENDİL9, KANDİL8

5 Harfli Kelimeler

MUDİL9, TADİL7

4 Harfli Kelimeler

ADİL6, İDİL6

3 Harfli Kelimeler

DİL5


DİL


[isim]
  • Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı

    Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... - Yusuf Ziya Ortaç

[coğrafya]
  • Kıstak
[denizcilik]
  • Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek

    İki dilli makara.

[müzik]
  • Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak
[halk ağzında]
  • Anahtar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dil (veya diller) dökmek
  • dil ağız vermemek
  • dil bir karış
  • dil çıkarmak
  • dilden düşmez olmak
  • dilden gelen elden gelse her fukara padişah olur
  • dile (veya dillere) düşmek
  • dile gelen ele gelir
  • dile gelmek
  • dile getirmek
  • dile vermek
  • dili (veya dilinin) döndüğü kadar
  • dili açılmak
  • dili ağırlaşmak
  • dili alışmak
  • dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak)
  • dili bir karış olmak
  • dili boğazına akmak
  • dili çözülmek
  • dili damağına yapışmak (veya dili damağı kurumak)
  • dili dolaşmak
  • dili dönmemek
  • dili durmak
  • dili durmamak
  • dili ensesinden çekilsin!
  • dili kılıçtan keskin olmak
  • dili kurusun!
  • dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim
  • dilinden (veya dilden) düşürmemek
  • dilinden anlamak
  • dilinden kurtulamamak
  • dilinde tüy bitmek
  • diline (veya dile) dolamak (veya takmak)
  • diline biber sürerim
  • diline düşmek
  • diline kira istemek
  • diline pelesenk etmek
  • diline sağlam olmak
  • diline sağlık
  • diline virt etmek
  • dilini bağlamak
  • dilini değdirmemek
  • dilini eşek arısı soksun
  • dilini kedi (veya fare) mi yedi?
  • dilini kesmek (veya kesip oturmak)
  • dilinin altında bir şey olmak
  • dilinin altındaki baklayı çıkarmak
  • dilinin cezasını (veya belasını) çekmek (veya bulmak)
  • dilinin ucuna gelmek
  • dilinin ucunda
  • dilinin ucuyla
  • dilini tutamamak
  • dilini tutmak
  • dilini yutmak
  • dilin kemiği yok
  • dili olsa da söylese (veya anlatsa)
  • dili pabuç kadar
  • dili sürçmek
  • dili tutulmak
  • dili uzamak
  • dili varmamak
  • dili yanmak
  • diliyle sokmak
  • diliyle tutulmak (veya yakalanmak)
  • dillerde dolaşmak (veya gezmek)
  • dillere destan olmak
  • dil uzatmak

Birleşik Kelimeler: dilaltı, dil altı bezleri, dil balığı, dilbasar, danadili, geyikdili, kaynanadili, kedidili, kıyı dili, kilit dili, kuşdili, küçük dil, öküzdili, sığırdili, yılandili

[isim]
  • İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban

    Dilinden Anadolulu olduğu ancak belli oluyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[tarih]
  • Düşmanın durumunu öğrenmek için sorguya çekilmek amacıyla ele geçirilen tutsak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dil tutmak

Birleşik Kelimeler: dilotu, dil adası, dil akrabalığı, dil atlası, dil bilgisi, dil bilimi, dil birliği, dil cambazı, dil coğrafyası, dil dalaşı, dil ebesi, dil felsefesi, dil kavgası, dil laboratuvarı, dil oğlanı, dil öğrenimi, dil öğretimi, dil pelesengi, dilsever, dil sürçmesi, dil şakası, dil tutukluğu, dilden dile, dile kolay, dili bağlı, dili bozuk, dili tutuk, dili uzun, dili yatkın, dili zifir, ana dil, Ari dil, bitişken dil, bükünlü dil, diplomatik dil, edebî dil, gizli dil, Güneş Dil Teorisi, günlük dil, iltisaki dil, küçük dil, millî dil, ortak dil, ölçünlü dil, ölü dil, özel dil, resmî dil, sivri dil, standart dil, tatlı dil, tek heceli dil, ulusal dil, yabancı dil, yapay dil, yapısal dil bilimi, yapma dil, ana dili, Azerbaycan dili, beden dili, çevirici dili, çeviri dili, çocuk dili, devlet dili, hâl dili, halk dili, ıslık dili, işaret dili, kayış dili, konuşma dili, kuş dili, vücut dili, yazı dili, yazın dili, akraba diller, Baltık dilleri, Cermen dilleri, İskandinav dilleri, Latin dilleri, Romen dilleri, Ural dilleri

[isim] [eskimiş]
  • Gönül, yürek

Birleşik Kelimeler: deryadil, ehlidil, safdil, suzidil


ADİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿādil)


[sıfat]
  • Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli

    Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. - Falih Rıfkı Atay


İDİL


[isim]
  • Şırnak iline bağlı ilçelerden biri
[isim] [edebiyat]
  • Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir

TADİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿdīl)


[isim] [eskimiş]
  • Değişiklik

    Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tadil etmek

Birleşik Kelimeler: tadil teklifi


KANDİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳindīl)


[isim]
  • İçinde sıvı bir yağ ve fitil bulunan kaptan oluşmuş aydınlatma aracı

    Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti. - Ömer Seyfettin

[argo]
  • Çok sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kandilin yağı tükenmek

Birleşik Kelimeler: kandil çiçeği, kandil çöreği, kandil gecesi, kandil günü, kandil simidi, kandil yağı, gök kandil, kör kandil, top kandil, Berat Kandili, idare kandili, meryemanakandili, Mevlit Kandili, Miraç Kandili, Regaip Kandili


MENDİL (Kelime Kökeni: Arapça mendīl)


[isim]
  • Burun ve ter silmekte, el ve yüz kurulamakta kullanılan küçük, kare biçiminde kumaş veya yumuşak, ince kâğıt

    Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mendil atmak
  • mendil kadar
  • mendil sallamak

Birleşik Kelimeler: ıslak mendil, kolonyalı mendil


MUADİL (Kelime Kökeni: Arapça muʿādil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Eşit, denk, eş değer

TEBDİL (Kelime Kökeni: Arapça tebdīl)


[isim] [eskimiş]
  • Değiştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tebdil etmek
  • tebdil gezmek
  • tebdili şaşmak

Birleşik Kelimeler: tebdilihava, tebdilimekân, hava tebdili


İSKANDİL (Kelime Kökeni: İtalyanca scandaglio)


[isim] [denizcilik]
  • Denizin derinliğini ölçme
[mecaz]
  • İşin içyüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma

    İstanbul'daki ilk günlerinde yaptığı iskandiller, umduğunun tersine olarak burada geçimini kolay sağlayamayacağını göstermişti. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskandil etmek


MUTEDİL (Kelime Kökeni: Arapça muʿtedil)


[sıfat]
  • Ilımlı

    O, tarafsızlığın mutedil duygularından ziyade taraftarlığın şiddetli hırslarından zevk alırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[coğrafya]
  • Ilıman

Birleşik Kelimeler: mutedil rüzgâr


KROKODİL (Kelime Kökeni: Fransızca crocodile)


[isim]
  • İşlenmiş timsah derisi
[sıfat]
  • Bu deriden yapılan

EHLİDİL (Kelime Kökeni: Arapça ehl + Farsça dil)


[isim] [eskimiş]
  • Gönül eri

    Ehlidildir diyemem sinesi saf olmayana. - Nefi


KÂTİBİADİL (Kelime Kökeni: Arapça kātib + ʿadl)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Noter

DERYADİL (Kelime Kökeni: Farsça deryā + dil)


[sıfat] [eskimiş] [mecaz]
  • Her şeyi hoş gören, çok sabırlı

MÜBADİL (Kelime Kökeni: Arapça mubādil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Başkasının yerine getirilmiş, mübadele edilmiş
[isim]
  • Lozan Antlaşması'na göre, İstanbul dışında oturan Rumlarla değiştirilmek üzere Batı Trakya dışındaki Yunanistan'dan getirilen Türkler