DEĞNEKÇİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DEĞNEKÇİ harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli DEĞNEKÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Değnekçi ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Değnekçi olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

EĞİÇ14, İĞDE13, EĞİN11, EĞİK11, İĞNE11, DİNÇ9, ÇİNE7, ÇEKİ7, ÇENE7, ÇENK7, İNEÇ7, KEÇE7, KEÇİ7, DİNK6, DİNE6, DENK6, DENİ6, EDİK6, KEDİ6, ENİK4, EKİN4, ENEK4, İNEK4, İKEN4, KENE4


ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı


EKİN


[isim]
  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası


ENEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş

İNEK


[isim]
  • Dişi sığır
[argo]
  • Çok çalışan öğrenci
[kaba konuşmada]
  • İbne
[sıfat] [mecaz]
  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği


KENE


[isim] [hayvan bilimi]
  • Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kene gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kene ağacı, kene göz, kene otu


DİNK


[isim] [halk ağzında]
  • Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek

DİNE


[isim] [halk ağzında]
  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay


DENK


[isim]
  • Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri

    Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.

[fizik]
  • Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • denk yapmak

[sıfat]
  • Ağırlık bakımından eşit olan
[isim] [eskimiş]
  • 0,80175 gram olan ağırlık ölçü birimi
[mecaz]
  • Uygun, nitelik yönünden eşit

    Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dengi dengine
  • dengine getirmek
  • dengiyle karşılamak
  • denk düşmek
  • denk gelmek
  • denk getirmek

Birleşik Kelimeler: denk küme, kafa dengi


DENİ (Kelime Kökeni: Arapça denī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse)

EDİK


[isim] [halk ağzında]
  • Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın

KEDİ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kedigillerden, memeli, köpek dişleri iyi gelişmiş, çevik ve kuvvetli, evcil, küçük hayvan, pisik (Felis domesticus)

    Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek)
  • kedi gibi
  • kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
  • kedi ile harara (veya çuvala) girmek
  • kedi ile köpek gibi
  • kedi ne, budu ne?
  • kedinin boynuna ciğer asılmaz
  • kedinin gideceği samanlığa kadar
  • kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
  • kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı
  • kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
  • kedi olalı bir fare tuttu
  • kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir
  • kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak
  • kedi yetişemediği (veya uzanamadığı) ciğere pis (veya murdar) dermiş
  • kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır

Birleşik Kelimeler: kediayağı, kedi balı, kedi balığı, kedibastı, kedidili, kedigözü, kedi nanesi, kedi otu, kediyaladı, Ankara kedisi, bozkır kedisi, denizkedisi, külkedisi, Siyam kedisi, Van kedisi, yaban kedisi


ÇİNE


[isim]
  • Aydın iline bağlı ilçelerden biri

ÇEKİ


[isim]
  • Tartı
[mecaz]
  • Üzüntü, sıkıntı
[halk ağzında]
  • Kadınların başlarına bağladıkları örtü

    Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeki taşı gibi
  • çekiye gelmek
  • çekiye gelmez


ÇENE (Kelime Kökeni: Farsça çāne)


[isim]
  • Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[denizcilik]
  • Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık
[mecaz]
  • Çok konuşma huyu, gevezelik

    Sende de çene var ha!

[halk ağzında]
  • Köşe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çene çalmak
  • çenen tutulsun!
  • çene patlatmak
  • çenesi açılmak
  • çenesi atmak
  • çenesi durmamak
  • çenesi düşmek
  • çenesi kilitlenmek
  • çenesine vurmak
  • çenesini açmak
  • çenesini açtırmak
  • çenesini bağlamak
  • çenesini bıçak açmamak
  • çenesini dağıtmak
  • çenesini kapatmak
  • çenesinin bağı çözülmek
  • çenesini tutmak
  • çenesi oynamak
  • çene yarıştırmak
  • çene yetiştirmek
  • çene yormak

Birleşik Kelimeler: çene çukuru, çene kavafı, çene yarışı, çene yarıştırma, çenesi düşük, çenesi kuvvetli, çeneye kuvvet, alt çene, çalçene, ökçe çene, üst çene


ÇENK (Kelime Kökeni: Farsça çeng)


[isim] [müzik]
  • Arpı andıran, telli bir çalgı