DEĞİŞTİRGEÇ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DEĞİŞTİRGEÇ harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli DEĞİŞTİRGEÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇİĞDE17, DEĞİŞ17, DEĞEÇ17, İĞDİŞ17, ÇİĞİT15, GEÇİŞ15, DEĞER14, DİRİĞ14, DİĞER14, GİDİŞ14, İĞDİR14, DİŞÇİ13, ÇERGE12, GEÇER12, GEÇİT12, GİRİŞ12, GERÇİ12, GEREÇ12, GERİŞ12, İTEĞİ12, ÇİRİŞ11, ÇEŞİT11, DERGİ11, GİDER11, GİRDİ11, ŞEDİT10, İŞRET8, İÇERİ8, REŞİT8, ŞERİT8, TİRŞE8, TEŞRİ8, İRİTE5


İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)


[isim]
  • `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz

İŞRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿişret)


[isim] [eskimiş]
  • İçki içme

    İşret meclisi.


İÇERİ


[isim]
  • İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı

    İçeriden sesler geliyor.

[sıfat]
  • İç yüzeyde, iç bölümde olan

    İçeri odadan sesler geliyor.

[zarf]
  • İç yana, iç yana doğru

    İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Gönül, yürek
[mecaz]
  • Hapishane

Ata Sözleri ve Deyimler

  • içeri (veya içeriye) atmak (veya almak veya tıkmak)
  • içeriden çıkmak
  • içeriden evlenmek
  • içeride olmak
  • içeri girmek
  • içeriye dalmak
  • içeriye düşmek


REŞİT (Kelime Kökeni: Arapça reşīd)


[sıfat] [eskimiş] [hukuk]
  • Ergin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reşit olmak


ŞERİT (Kelime Kökeni: Arapça şerīṭ)


[isim]
  • Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası

    Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. - Falih Rıfkı Atay

[hayvan bilimi]
  • Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şerit değiştirmek

Birleşik Kelimeler: şerit balığı, şerit ihlali, şerit makarna, şerit metre, şerit perde, manyetik şerit, sağ şerit, sol şerit, daktilo şeridi, emniyet şeridi, güvenlik şeridi, sahil şeridi, sığır şeridi, suşeridi, tırmanma şeridi, trafik şeridi


TİRŞE (Kelime Kökeni: Farsça terāşe)


[isim]
  • Yeşil ile mavi arası renk
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: tirşe gözlü


TEŞRİ (Kelime Kökeni: Arapça teşrīʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Yasama

Birleşik Kelimeler: teşri kuvveti


ŞEDİT (Kelime Kökeni: Arapça şedīd)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yeğin, şiddetli

    Bu şedit boğuşma yarım saatten ziyade sürdü. - Ömer Seyfettin


ÇİRİŞ (Kelime Kökeni: Farsça sirīş)


[isim]
  • Çiriş otunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karılarak tutkal gibi kullanılan esmer, sarı bir toz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çiriş gibi

Birleşik Kelimeler: çiriş otu


ÇEŞİT (Kelime Kökeni: Farsça çeşīd)


[isim]
  • Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, makule, nev

    Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur. - Nermi Uygur

[sıfat]
  • Türlü

    Bu camilerin her biri başka planda başka çeşittir. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: çeşit çeşit, çeşitkenar, envaiçeşit


DERGİ


[isim]
  • Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, bülten, mecmua

Birleşik Kelimeler: hakemli dergi


GİDER


[isim]
  • Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf

    Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. - Haldun Taner

[ekonomi]
  • Gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılan harcamalar

    Giderleri karşılayabilecek gelir sağlanamamakta ve maaşlar ödenememektedir. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: cari gider, genel gider, ortak gider, dava gideri, yönetim gideri, yargılama gideri


GİRDİ


[isim] [ticaret]
  • Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı

    Devlet, işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: girdisi çıktısı


ÇERGE


[isim]
  • Derme çatma çadır, göçebe çadırı

    Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular. - Ömer Seyfettin

[tarih]
  • Otağ

GEÇER


[sıfat]
  • Yürürlükte bulunan, geçerliği olan, kullanılan

    Geçer para.

[isim]
  • Geçer not

    Türkçe dersinden geçer almışım.

Birleşik Kelimeler: geçer akçe, geçer değer, geçer not, belgegeçer