DEĞİŞKENLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DEĞİŞKENLİK harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli DEĞİŞKENLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEĞİŞ17, İĞDİŞ17, DEĞİN14, DEĞİL14, NİĞDE14, EĞLEK12, İĞLİK12, LEĞEN12, DİŞLİ10, DİŞİL10, DİLİŞ10, DİKİŞ10, DİNİŞ10, DEŞİK10, EŞKİN8, EŞLEK8, EŞLİK8, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, KLİŞE8, KİNİŞ8, KEŞEN8, KEŞİK8, KEŞKE8, KEŞKİ8, KELEŞ8, ŞİLİN8, ŞELEK8, ŞİNİK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞEKEL8, DENEK7, DELİK7, DİLEK7, DİKEN7, DİNLİ7, DİNEK7, DİKEL7, DENLİ7, ELDEN7, KENDİ7, EKİLİ5, İLKİN5, KİNİK5, KİNLİ5, KELİK5, KELEK5, LİKEN5, NİKEL5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


İLKİN


[zarf]
  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu


KİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca cynique)


[sıfat] [felsefe]
  • Sinik

KİNLİ


[sıfat]
  • Kindar

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


DENEK


[isim]
  • Üzerinde deney yapılan canlı veya şey

    Yeni denek adaylarıyla uğraşmak onun göreviydi. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: denek taşı


DELİK


[isim]
  • Dar, küçük açıklık

    Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

[sıfat]
  • Delinmiş olan

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]
  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliğe tıkmak
  • delik büyük, yama küçük
  • delik eğirmek

Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği


DİLEK


[isim]
  • Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat

    Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: dilek kipi


DİKEN


[isim]
  • Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri

    Gül dikeni. Kirpinin dikenleri.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diken battığı yerden çıkar
  • diken üstünde oturmak (veya olmak)

Birleşik Kelimeler: dikence, diken diken, diken dutu, akdiken, çakırdiken, sarıdiken, çalı dikeni, demir dikeni, deve dikeni, domuz dikeni, eşek dikeni, geyik dikeni, kar dikeni, meryemana dikeni, öz dikeni, peygamber dikeni, sakız dikeni, teke dikeni


DİNLİ


[sıfat]
  • Dinî inancı olan

DİNEK


[isim] [halk ağzında]
  • Dinlenmek için durulan yer

DİKEL


[isim] [halk ağzında]
  • Meni