DEVERANIDEM Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DEVERANIDEM harflerini içeren 4 harfli 32 kelime bulunuyor. 4 harfli DEVERANIDEM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVE12, DEVA12, VEDA12, VADE12, ENVA10, EVRE10, NEVA10, REVA10, VENA10, VERE10, DADI9, ADIM8, DEDE8, ADEM7, DRAM7, DARI7, DEME7, DREN6, DANE6, DERE6, EDNA6, EDER6, ERME5, ENAM5, EMEN5, EMAN5, MARN5, MERA5, NEMA5, NAME5, EREN4, NERE4


EREN


[isim] [din bilgisi]
  • Ermiş

    Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erenlerin sağı solu (belli) olmaz

Birleşik Kelimeler: alperen


NERE


[isim]
  • Hangi yer?

    Buranın nere olduğunu biliyor musunuz? Bu, nerenin resmi?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nere ... nere


ERME


[isim]
  • Ermek işi

ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)


[isim] [eskimiş]
  • Yaratılmış bütün canlılar
[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı

EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)


[isim]
  • Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi

MARN (Kelime Kökeni: Fransızca marne)


[isim] [madencilik]
  • Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)


[isim] [coğrafya]
  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası


NEMA (Kelime Kökeni: Arapça nemā)


[isim] [eskimiş]
  • Büyüme, gelişme, çoğalma
[ekonomi]
  • Faiz, ürem

NAME (Kelime Kökeni: Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Mektup

    Ertesi sabah tam demir alırken kaptanıderyanın bir namesini aldı. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • name okumak

Birleşik Kelimeler: ahitname, amanname, bahname, beyanname, celpname, davetname, ehliyetname, emirname, falname, fetihname, havalename, ibraname, icazetname, iddianame, ihbarname, ihtarname, istidaname, istifaname, ithafname, ithamname, itimatname, izinname, kanunname, kararname, kefaletname, kıyafetname, menakıpname, muahedename, muahezename, muhabbetname, mukavelename, muvafakatname, müdafaaname, nasihatname, nizamname, pendname, ruhsatname, ruzname, salname, seyahatname, silsilename, siyasetname, şartname, şecerename, şehadetname, şehname, şikâyetname, taahhütname, tabirname, takdirname, talepname, talimatname, talimname, tandırname, tarifname, tasdikname, tavsiyename, taziyetname, telgrafname, temlikname, teşekkürname, vakayiname, vakıfname, vasiyetname, vekâletname, velayetname, zabıtname, zeyilname


DREN (Kelime Kökeni: Fransızca drain)


[isim]
  • Ark
[tıp]
  • Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç

DANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)


[isim]
  • Kuş yemi

DERE


[isim] [coğrafya]
  • Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

[coğrafya]
  • İki dağ arasındaki uzun çukur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derede tarla sel için, tepede harman yel için
  • dereyi geçerken at değiştirilmez
  • dereyi görmeden paçaları sıvamak

Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere


EDNA (Kelime Kökeni: Arapça ednā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok aşağı, en alt düzeyde

    İlmin âlâsı da olur, ednası da! - Hüseyin Rahmi Gürpınar


EDER


[isim]
  • Fiyat, paha, değer

    Bu kitabın ederi ne kadar?