DESTANLI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DESTANLI harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli DESTANLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Destanlı ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Destanlı olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ADLI7, ADIL7, ALDI7, DANS7, SADE7, SEDA7, ASIL6, ADET6, DANE6, EDNA6, EDAT6, SALI6, SANI6, SATI6, SILA6, ANIT5, ATIL5, ATLI5, ALIN5, ALTI5, ESNA5, LENS5, SELA5, STEN5, SALT5, SENA5, SENT5, TANI5, ATEL4, ALET4, ELAN4, NALE4, TANE4, TELA4


ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)


[isim]
  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay


NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)


[isim] [eskimiş]
  • İnleme, inilti

TANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)


[isim]
  • Herhangi bir sayıda olan şey, adet
[bitki bilimi]
  • Çekirdekli küçük meyve

    Üzüm tanesi. Nar tanesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tane bağlamak

Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane


TELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tela)


[isim]
  • Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

ANIT


[isim] [mimarlık]
  • Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide

    Duydum ve okudum ki Sinan'a bir anıt yapılacakmış. - Nazım Hikmet

[mecaz]
  • Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi

Birleşik Kelimeler: Anıtkabir, anıt mezar


ATIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)


[sıfat]
  • Tembel
[fizik]
  • Süreduran

ATLI


[sıfat]
  • Atı olan

    Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor. - Adalet Ağaoğlu

[isim]
  • Ata binmiş kimse, süvari

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]
  • Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)

    Biraz sonra da atlı jandarma yetişti. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atlıya saat olmaz

Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor


ALIN


[isim]
  • Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü
[madencilik]
  • Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alın damarı çatlamış
  • alna yazılan başa gelir
  • alnı açık yüzü ak
  • alnına kara sürmek
  • alnından öpmek
  • alnında yazılmış olmak
  • alnını karışlamak
  • alnının akıyla
  • alnının kara yazısı

Birleşik Kelimeler: alın çatı, alın teri, alın yazısı, alnı açık


ALTI


[isim]
  • Beşten sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beşten bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • altıdan yemek
  • altı karış beberuhi
  • altı okka etmek
  • altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur

Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol


ESNA (Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)


[isim]
  • Bir işin yapıldığı an, sıra

    O esnada irice bir karaltı belirdi tam arkasında. - Elif Şafak


LENS (Kelime Kökeni: İngilizce lens)


[isim]
  • Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens
[fizik]
  • Mercek

Birleşik Kelimeler: kontak lens


SELA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāʾ)


[isim] [din bilgisi]
  • Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua

    Su selası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sela vermek (veya okumak)


STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)


[isim] [askerlik]
  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek
[isim] [fizik]
  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi