DESPOTİZM harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli DESPOTİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEPO11,
EDİP10,
POST10,
PİDE10,
PESO10,
SPOT10,
STOP10,
DİZE9,
PİST9,
PEST9,
STEP9,
SEPİ9,
TİPO9,
DOST8,
DEMO8,
SEZİ8,
TEPİ8,
EDİM7,
MİSO7,
MİDE7,
ESİM6,
İSOT6,
MEST6,
SOTE6,
SEMT6,
İTME5,
SİTE5
İTME
[isim]
Birleşik Kelimeler: öz itme
SİTE
(Kelime Kökeni: Fransızca cité)
[isim]
-
Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
[eskimiş]
[tarih]
-
İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
[bilişim]
-
Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar
Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi
ESİM
[isim] [halk ağzında]
İSOT
[isim] [halk ağzında]
MEST
(Kelime Kökeni: Farsça mest)
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: sermest
[isim]
-
Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü
SOTE
(Kelime Kökeni: Fransızca sauté)
[isim]
-
Küçük küçük doğranmış et, ciğer, böbrek vb. şeyler yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan yemek
Birleşik Kelimeler: ciğer sotesi, et sotesi
SEMT
(Kelime Kökeni: Arapça semt)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: semtürreis, kenar semt
EDİM
[isim]
[felsefe]
[hukuk]
-
Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz
[ruh bilimi]
-
Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış
Birleşik Kelimeler: edim bilimi
MİSO
(Kelime Kökeni: Japonca)
[isim]
-
Tuzlu ve zengin çeşnili bir tür tatlandırıcı
MİDE
(Kelime Kökeni: Arapça miʿde)
[isim] [anatomi]
-
Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği; omurgasız hayvanlarda ise sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası
[mecaz]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- mide (veya midesini) bulandırmak
- midesi almamak (veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek)
- midesi bulanmak
- midesi ekşimek (veya kaynamak veya yanmak)
- midesi ezilmek (veya kazınmak)
- mideye indirmek
- mideye oturmak
- mideyi bastırmak
Birleşik Kelimeler: mide ağzı, mide fesadı, mide kapısı, mide spazmı
DOST
(Kelime Kökeni: Farsça dūst)
[isim]
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- dost acı söyler
- dosta düşmana karşı
- dost ağlatır, düşman güldürür
- dost başa, düşman ayağa bakar
- dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur
- dost dostun ayıbını yüzüne söyler
- dost dostun eyerlenmiş atıdır
- dost edinmek (veya kazanmak)
- dost ile ye, iç alışveriş etme
- dost kara günde belli olur
- dostlar alışverişte görsün (diye)
- dostlar başına
- dostlar başından ırak
- dostlar şehit, biz gazi
- dost olmak
- dost sözü acıdır
- dost tutmak
- dostun attığı taş baş yarmaz
Birleşik Kelimeler: dost canlısı, dost düşman, dost kazığı, eş dost, kadim dost, yakın dost, zendost, aile dostu, baba dostu, can dostu, iyi gün dostu, kara gün dostu
DEMO
(Kelime Kökeni: İngilizce demo)
[isim]
SEZİ
[isim]
Birleşik Kelimeler: ilk sezi, önsezi
TEPİ
[isim] [ruh bilimi]
-
Bir işi yapmak, harekete geçmek için duyulan ve bireyin engelleyemeyeceği kadar güçlü istek, içtepi, itki
Birleşik Kelimeler: içtepi
DİZE
[isim]