DENİZKESTANESİ Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



DENİZKESTANESİ harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli DENİZKESTANESİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

İADESİZ13, SAZENDE13, ANDEZİT12, KESESİZ12, ETKİSİZ11, İSTİZAN11, NANESİZ11, TANESİZ11, DİKENSİ10, DESTANİ10, ESKİDEN10, İSNADEN10, NEZAKET10, NEDENSE10, SANİDİN10, SENDİKA10, İSTİSNA9, İSTİNAS9, İDENTİK9, SENTAKS9, TENKİDİ9, TEDENNİ9, TEKİDEN9, İSTİANE8, KESTANE8, KESİNTİ8, SİNTİNE8, SENİNKİ8


İSTİANE (Kelime Kökeni: Arapça istiʿāne)


[isim] [eskimiş]
  • Yardım isteme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istiane etmek


KESTANE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 metre kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
[bitki bilimi]
  • Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş
  • kestane suyu gibi

Birleşik Kelimeler: kestane dorusu, kestane fişeği, kestane kabağı, kestane kargası, kestane rengi, kestane şekeri, açık kestane, at kestanesi, dağ kestanesi, denizkestanesi, göl kestanesi, Hint kestanesi, kuzu kestanesi


KESİNTİ


[isim]
  • Kesilen parça, kırpıntı

    Gerçi çeviri kitaplarda, çevirilerin özensizliği, kesintiler hoş görülecek gibi değil. - Adalet Ağaoğlu

[ekonomi]
  • Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm

    Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesintiye almak
  • kesintiye uğramak

Birleşik Kelimeler: ön kesinti


SİNTİNE (Kelime Kökeni: İtalyanca sentina)


[isim] [denizcilik]
  • Geminin içinde en alt bölüm

    Omurgası çürümüş, sintinesi su eden eski bir gemide gibi suları durgun bir limanın rıhtımına bağlanmıştır. - Nazım Hikmet


SENİNKİ


[sıfat]
  • Senin olan, seninle ilgili olan
[zamir] [teklifsiz konuşmada]
  • Yanındakinin karısından veya kocasından söz ederken kullanılan söz
[zamir] [alay yollu]
  • Yakın çevrede olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz

İSTİSNA (Kelime Kökeni: Arapça istis̱nāʾ)


[isim]
  • Bir kimse veya bir şeyi benzerlerinden ayrı tutma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istisna etmek


İSTİNAS (Kelime Kökeni: Arapça istīnās)


[isim] [eskimiş]
  • Alışma

İDENTİK (Kelime Kökeni: Fransızca identique)


[sıfat] [matematik]
  • Özdeş

SENTAKS (Kelime Kökeni: Fransızca syntaxe)


[isim] [dil bilgisi]
  • Söz dizimi

TENKİDÎ (Kelime Kökeni: Arapça tenḳīdī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Eleştirmeli, eleştirili

TEDENNİ (Kelime Kökeni: Arapça tedennī)


[isim] [eskimiş]
  • Gerileme, düşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tedenni etmek


TEKİDEN (Kelime Kökeni: Arapça te'kīden)


[zarf] [eskimiş]
  • Tekit ederek, tekit yoluyla, üsteleyerek, yineleyerek

DİKENSİ


[sıfat]
  • Dikene benzer, dikeni andıran, diken gibi, dikenimsi

Birleşik Kelimeler: dikensi çıkıntı


DESTANİ (Kelime Kökeni: Farsça destān + Arapça -ī)


[sıfat] [edebiyat]
  • Destansı

    Selma Hanım onu seyrederken, âdeta destani bir rüyaya dalmış gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ESKİDEN


[zarf]
  • Geçmiş zamanlarda, geçmiş çağlarda, geçmişte, mukaddema

    Aynı şeyi eskiden de görmemiş miydim? - Adalet Ağaoğlu