DENGELEYİCİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DENGELEYİCİ harflerini içeren 4 harfli 33 kelime bulunuyor. 4 harfli DENGELEYİCİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dengeleyici ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Dengeleyici olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GECE11, GİDİ10, CİDE9, CEDİ9, DİYE8, DEYİ8, GİNE8, GENE8, GELE8, İLGİ8, YEDİ8, ECEL7, ELCİ7, İNCİ7, İNCE7, LİCE7, NİCE7, NECE7, NECİ7, CELİ7, DİNİ6, DİNE6, DİLİ6, DENİ6, DELİ6, ELDE6, İNDİ6, İDİL6, NİYE6, YENİ6, YİNE6, YELE6, ENLİ4


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


DİNÎ (Kelime Kökeni: Arapça dīnī)


[sıfat]
  • Dinle ilgili, din üzerine, dinsel

    Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: dinî bayram


DİNE


[isim] [halk ağzında]
  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay


D


[kimya]
  • Döteryum elementinin simgesi

DENİ (Kelime Kökeni: Arapça denī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse)

DELİ


[sıfat]
  • Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun

    Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir

[mecaz]
  • Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın

    Ben delinin biriyim, ateşe girerim. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... delisi (olmak)
  • deli arlanmaz, soyu arlanır
  • deli bayrağı açmak
  • deli çıkmak
  • deli dana (veya danalar) gibi dönmek
  • deli deli akanı, bura bura tıkarlar
  • deli deliden hoşlanır, imam ölüden
  • deli deliyi görünce çomağını (veya değneğini) saklar (veya gizler)
  • deliden al uslu haberi
  • deli etmek
  • deli gibi
  • deli ile çıkma yola, başına getirir bela
  • deli kızın çeyizi gibi
  • delinin eline değnek vermek
  • deli olmak
  • deli olmak işten değil
  • deli pösteki sayar gibi
  • deli Raziye gibi
  • deli saraylı gibi
  • deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
  • deliye dönmek
  • deliye her gün bayram
  • deliye taş atma, başını yarar

Birleşik Kelimeler: deli alacası, deli bal, deli balta, delibaş, deliboynuz, deli bozuk, deli dana hastalığı, deli divane, deli dolu, deli fişek, deli gömleği, deli güllabicisi, deli ırmak, deli orman, deli otu, deli saçması, fermanlı deli, ayran delisi, mahallenin delisi


ELDE


[isim] [matematik]
  • Çarpma ve toplama işlemlerinde bir sonraki sıranın rakamlarına katılacak olan sayı

İNDİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿindī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Herkesçe kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan

    Bizden evvelki zamanların tarihleri hep değilse de ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir. - Aka Gündüz


İDİL


[isim]
  • Şırnak iline bağlı ilçelerden biri
[isim] [edebiyat]
  • Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir

NİYE


[zarf]
  • Niçin, neden

    Böyle hiddetlenecektin, niye razı oldun? - Ahmet Kabaklı


YENİ


[sıfat]
  • Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı

    Yeni giysi. Yeni ayakkabı.

[zarf]
  • Biraz önce, çok zaman geçmeden

    Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: yeni ay, yenibahar, yeni baştan, Yeni Çağ, yeniçeri, yeni dalga, yenidoğan, yenidünya, Yeni Dünya, yeni Eflatuncu, yeni eleştirici, yeni gerçekçi, yeni gümüş, yeni izlenimci, yeni sene, yeni Türk harfleri, yeni yazı, yeni yeni, yeni yetme, yeni yıl


YİNE


[zarf]
  • Yeniden, bir daha, tekrar, gene

    Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü. - Ahmet Kabaklı


YELE


[isim]
  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet


ECEL (Kelime Kökeni: Arapça ecel)


[isim]
  • Hayatın sonu, ölüm zamanı

    Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün - Yunus Emre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ecel aman verirse
  • ecele çare bulunmaz
  • ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
  • eceli gelen (veya yaklaşan) köpek cami (veya mescit) duvarına (veya avlusuna) siyer (veya işer)
  • eceli gelmek
  • eceline susamak
  • eceliyle ölmek

Birleşik Kelimeler: ecel beşiği, ecel şerbeti, ecel teri


ELCİ


[isim] [halk ağzında]
  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal