DENGELENEBİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DENGELENEBİLME harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli DENGELENEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dengelenebilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Dengelenebilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GEDME12, BİLGE11, BENGİ11, BELGİ11, BELGE11, DELGİ11, DENGE11, GELME10, MEBDE10, BENDE9, BELDE9, BEDEN9, BEDEL9, DEBİL9, EBEDİ9, EDEBİ9, ELGİN9, ENGEL9, ENGİN9, GELEN9, GENEL9, GELİN9, NEDBE9, BİNME8, BİLME8, DEMLİ8, DEMİN8, DELME8, DENİM8, DİLME8, DİNME8, DENME8, MEBNİ8, NEDİM8, BELLİ7, BELEN7, BENLİ7, DELİL7, DİNEN7, DENLİ7, ELDEN7, EBELİ7, NEDEN7, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, MİLEL6, NEMLİ6


ELEME


[isim]
  • Elemek işi, eliminasyon
[spor]
  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme


ENLEM


[isim] [coğrafya]
  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi


ENEME


[isim]
  • Enemek işi

MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)


[isim] [eskimiş]
  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel


NEMLİ


[sıfat]
  • Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı

    Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Yaşlı (göz)

BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BELEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bel
[isim]
  • Hatay iline bağlı ilçelerden biri

BENLİ


[sıfat]
  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli


DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)


[isim]
  • İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare

    Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa

[hukuk] [mantık]
  • Kanıt

    Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • (deli:li) Kılavuz, rehber

DİNEN (Kelime Kökeni: Arapça dīnen)


[zarf]
  • Din bakımından

DENLİ


[edat]
  • `Kadar` anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz

    İnsan sevgisi ne kadar yoğunsa gözü karardığında cesareti de o denli delice idi. - Ayşe Kulin

[sıfat]
  • Ağırbaşlı, sözleri ve davranışları ölçülü olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: denli densiz


ELDEN


[zarf]
  • Doğrudan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elden almak

Birleşik Kelimeler: elden düşme, art elden, bir elden, ilk elden, tezelden


EBELİ


[sıfat]
  • Ebesi olan

NEDEN


[zarf]
  • Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin

    Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz? - Haldun Taner

[isim]
  • Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep

    İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden onu ayrıca ilgilendiriyor. - Attila İlhan

[felsefe]
  • Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neden olmak

Birleşik Kelimeler: neden bilimi, neden sonra, ereksel neden, ağırlaştırıcı neden, hafifletici neden, varlık nedeni


BİNME


[isim]
  • Binmek işi

    Önünde bel verip binicisinin binmesini kolaylaştırırdı. - Necati Cumalı