DEMOGRAFİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DEMOGRAFİ harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli DEMOGRAFİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Demografi ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Demografi olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FRİGO16, FODRA14, AMORF13, DOGMA13, FORMA13, FERDİ13, FEDAİ13, FERDA13, İFADE13, REDİF13, DİGOR12, FİRMA12, FERMA12, GRADO12, ARİFE11, AMİGO11, DERGİ11, GADİR11, GİDER11, GİRME10, GERİM10, MAGRİ10, DEMİR8, İDAME8, MADER8, MEDAR8, DAİRE7, İRADE7, İDARE7


DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)


[isim]
  • Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat

    Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy

[mecaz]
  • Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

[matematik]
  • Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
[müzik]
  • Saz takımında usul vurmaya yarayan tef

Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi


İRADE (Kelime Kökeni: Arapça irāde)


[isim]
  • Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç

    Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. - Sait Faik Abasıyanık

[ruh bilimi] [felsefe]
  • İstenç
[eskimiş]
  • Buyruk

    Görülünce vurulması için irade bile var. - Sermet Muhtar Alus

[eskimiş]
  • İstek, dilek

    Ölüme, yaşama irademizin bir çeşit tükenişi diye bakıyoruz. - Ahmet Muhip Dranas

Birleşik Kelimeler: irade beyanı, irade dışı, irade kaybı, irade yitimi, millî irade


İDARE (Kelime Kökeni: Arapça idāre)


[isim]
  • Yönetme, yönetim, çekip çevirme

    Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idare etmek
  • idaresini bilmek

Birleşik Kelimeler: idare amiri, idarehane, idare hukuku, idareimaslahat, idare kandili, idare lambası, idare mahkemesi, idare meclisi, mahallî idare, merkezî idare, mülki idare, örfi idare, sivil idare, amme idaresi, kamu idaresi


DEMİR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

[sıfat] [mecaz]
  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]
  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri


İDAME (Kelime Kökeni: Arapça idāme)


[isim] [eskimiş]
  • Sürdürme, devam ettirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idame ettirmek


MADER (Kelime Kökeni: Farsça māder)


[isim] [eskimiş]
  • Ana, anne

MEDAR (Kelime Kökeni: Arapça medār)


[isim] [eskimiş] [coğrafya]
  • Dönence, cezir karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • medar olmak

Birleşik Kelimeler: medarımaişet


GİRME


[isim]
  • Girmek işi

    Bu iyi bir şeydi ama yine de benim yüzümden böyle bir duruma girmesini istemiyordum. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: koltuğa girme


GERİM


[isim] [tıp]
  • Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği

MAGRİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yılan balığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, yenebilen büyük bir balık (Conger conger)

ARİFE (Kelime Kökeni: Arapça ʿarefe)


[isim]
  • Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün

    Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arifeyi gösterip bayramı göstermemek

Birleşik Kelimeler: arife günü


AMİGO (Kelime Kökeni: İspanyolca amigo)


[isim]
  • Çoğunlukla spor yarışmalarında seyircileri coşturan kimse

DERGİ


[isim]
  • Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, bülten, mecmua

Birleşik Kelimeler: hakemli dergi


GADİR (Kelime Kökeni: Arapça ġadr)


[isim] [eskimiş]
  • Haksızlık etme, zarar verme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gadre uğramak

Birleşik Kelimeler: gadretmek, gadrolmak, gadrolunmak


GİDER


[isim]
  • Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf

    Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. - Haldun Taner

[ekonomi]
  • Gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılan harcamalar

    Giderleri karşılayabilecek gelir sağlanamamakta ve maaşlar ödenememektedir. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: cari gider, genel gider, ortak gider, dava gideri, yönetim gideri, yargılama gideri