DEMİRKAZIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DEMİRKAZIK harflerini içeren 5 harfli 68 kelime bulunuyor. 5 harfli DEMİRKAZIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİZEM11, DİZME11, DEİZM11, DİZEK10, KIZMA10, KAZIM10, ARIZİ9, EMRAZ9, EMZİK9, KIZAK9, KIDEM9, KAZIK9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAR9, MARİZ9, REMİZ9, ZAMİR9, AZERİ8, DEMİR8, DİKME8, ERZAK8, İDAME8, İKRAZ8, İKDAM8, KİRAZ8, KADEM8, KADİM8, KERİZ8, MADİK8, MADER8, MEDAR8, REKİZ8, AKİDE7, DEKAR7, DAKİK7, DAİRE7, DİREK7, DERİK7, IRMAK7, İRADE7, İDRAK7, İDARE7, KİRDE7, KREDİ7, KADER7, KADİR7, KAİDE7, KAKIM7, KIRMA7, RAKIM7, AKEMİ6, İRKME6, İKAME6, İKRAM6, KREMA6, KARIK6, KAMER6, KAİME6, KERİM6, KEMİK6, MARKİ6, MARKE6, MEKİK6, MERAK6, ERİKA5, KERKİ5, RAKİK5


ERİKA


[isim] [bitki bilimi]
  • Süpürge otu

KERKİ


[isim] [halk ağzında]
  • Keser

RAKİK (Kelime Kökeni: Arapça raḳīḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnce, narin

    Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]
  • Merhametli, yufka yürekli

AKEMİ


[isim]
  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

İRKME


[isim]
  • İrkmek işi

İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)


[isim] [eskimiş]
  • Yerine koyma, yerine kullanma
[sıfat]
  • Yerine konulan, yerine geçen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikame etmek

Birleşik Kelimeler: ikame mal


İKRAM (Kelime Kökeni: Arapça ikrām)


[isim]
  • Konuğu ağırlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikramda bulunmak
  • ikram etmek
  • ikram görmek

Birleşik Kelimeler: izazuikram, izzetüikram


KREMA (Kelime Kökeni: İtalyanca crema)


[isim]
  • Bir tür yumurtalı süt tatlısı

KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KAMER (Kelime Kökeni: Arapça ḳamer)


[isim] [eskimiş] [gök bilimi]
  • Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı


KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)


[isim] [eskimiş]
  • Buyruk, resmî kâğıt, ferman

    Mezat kaimesi.


KERİM (Kelime Kökeni: Arapça kerīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Soylu
[din bilgisi]
  • Allah'ın adlarından biri

KEMİK


[isim] [anatomi]
  • İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı

    Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Bu sert organdan yapılmış

    Kemik tarak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemiğine (veya kemiklerine) kadar
  • kemiğini kurutmak
  • kemik atmak
  • kemik gibi
  • kemiklerini kırmak
  • kemikleri sayılmak
  • kemikleri sızlamak

Birleşik Kelimeler: kemik bilimi, kemik doku, kemik erimesi, kemik rengi, kemik veremi, kemik yalayıcı, kemik zarı, kuru kemik, tırnaksı kemik, aşık kemiği, atlas kemiği, baldır kemiği, belkemiği, bel kemiği, çekiç kemiği, dirsek kemiği, diz kapağı kemiği, elmacık kemiği, göğüs kemiği, gözyaşı kemiği, incik kemiği, kalbur kemiği, kalça kemiği, kamış kemiği, karaca kemiği, kaval kemiği, kol kemiği, köprücük kemiği, kuyruk kemiği, kuyruk sokumu kemiği, kürek kemiği, lades kemiği, mercimek kemiği, oynak kemiği, ön kol kemiği, örs kemiği, pazı kemiği, saban kemiği, sağrı kemiği, tarak kemiği, tırnak kemiği, topuk kemiği, uyluk kemiği, üzengi kemiği, yılankemiği


MARKİ (Kelime Kökeni: Fransızca marquis)


[isim]
  • Bazı Batı devletlerinde kont ile dük arasındaki bir soyluluk unvanı

MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)


[sıfat] [spor]
  • `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz