DEMİRCİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DEMİRCİLİK harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli DEMİRCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİLCİ10, DİCLE10, EMCİK9, EMİCİ9, MERCİ9, RECİM9, CİMRİ9, CİRİM9, CEMİL9, DEMLİ8, DEMİR8, DİLME8, DİLİM8, DİKME8, DİKİM8, DİRİM8, EKİCİ8, ELCİK8, ERCİK8, İRİCE8, İKİCİ8, DELİK7, DİLEK7, DİRİL7, DİREK7, DİKEL7, DERİK7, KİRDE7, KREDİ7, LİDER7, EMLİK6, İRKME6, İRMİK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, KERİM6, MELİK6, RİMEL6, REMİL6, ERKLİ5, ERLİK5, EKİLİ5, İLERİ5, İKİLİ5, KİLER5, KİRLİ5, KİRİL5, LİRİK5


ERKLİ


[sıfat]
  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK


[isim]
  • Erkeklik, yiğitlik
[askerlik]
  • Er olma durumu

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


İLERİ


[isim]
  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
[sıfat]
  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]
  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]
  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]
  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]
  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites


İKİLİ


[sıfat]
  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

[isim] [müzik]
  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
[isim]
  • İki kişiden oluşmuş topluluk
[isim]
  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili


KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)


[isim]
  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin


KİRLİ


[sıfat]
  • Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
[mecaz]
  • Toplumun değer yargılarına aykırı olan

    Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirliye atmak

Birleşik Kelimeler: kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı


KİRİL (Kelime Kökeni: Cyrill özel adından)


[isim]
  • Kiril alfabesi

Birleşik Kelimeler: Kiril alfabesi


LİRİK (Kelime Kökeni: Fransızca lyrique)


[sıfat]
  • Coşkun, ilhamla dolu

    Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim] [edebiyat]
  • Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
[edebiyat]
  • Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)

Birleşik Kelimeler: lirik şiir


EMLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emme döneminde olan çocuk

    Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü


İRKME


[isim]
  • İrkmek işi

İRMİK


[isim]
  • Sert buğdaydan elde edilen, taneleri iri, glütence zengin un

Birleşik Kelimeler: irmik helvası, Hint irmiği


İMLİK


[isim]
  • Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

İLMİK


[isim]
  • İlmek (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilmik atmak


İLMEK


[isim]
  • Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

[-i]
  • Hafif bir düğüm yaparak bağlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iler tutar yeri olmamak (veya kalmamak)

[-e] [halk ağzında]
  • Değmek, dokunmak