DEMETÇİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DEMETÇİK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli DEMETÇİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEMEÇ11, ÇEDİK10, DİKEÇ10, DİKÇE10, ÇİMEK9, ÇİTME9, ÇEKEM9, ÇEKİM9, ÇEKME9, İÇMEK9, DİTME8, DEMET8, DEMEK8, DİKME8, ETÇİK8, MEDET8, TEKÇİ8, DİKTE7, ETMEK6, İTMEK6, TEMEK6, TEKME6


ETMEK


[nesnesiz]
  • Bir işi yapmak

    Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner

[-i]
  • Bulmak, erişmek

    Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay

[-i] [-den]
  • Birini bir şeyden yoksun bırakmak
[-e]
  • Küçük veya büyük abdestini yapmak

    Çocuk altına etti.

[eskimiş]
  • Demek, söylemek

    Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah

Ata Sözleri ve Deyimler

  • edememek
  • eden bulur, inleyen ölür
  • etme (veya etme yahu)
  • etmediğini bırakmamak (veya komamak)
  • etme eyleme
  • ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • ettiğini bulmak (veya çekmek)
  • ettiğini yanına bırakmamak
  • ettiği yanına (kâr) kalmak
  • ettiğiyle kalmak


İTMEK


[-i]
  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

[fizik]
  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.


TEMEK


[isim] [halk ağzında]
  • Ahırdaki gübreyi dışarı atmak için kullanılan kapaklı veya kapaksız delik, pencere

TEKME


[isim]
  • Ayakla vuruş

    Kondulardan birinin duvarını tekmeyle yıkan bir yıkımcı, topal bir kadından ilk darbeyi yedi. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekme atmak (veya vurmak)
  • tekme tokat girişmek
  • tekme yemek


DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)


[isim]
  • Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikte etmek


DİTME


[isim]
  • Ditmek işi

DEMET (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam

    Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı. - İnci Aral

[bitki bilimi]
  • Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon
[anatomi]
  • Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu
[fizik]
  • Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu

Birleşik Kelimeler: elektron demeti


DEMEK


[nesnesiz]
  • Söylemek, söz söylemek

    Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Burhan Felek

[-e]
  • Ad vermek

    Muşmulaya döngel de derler.

[-e]
  • Herhangi bir kanıya, yargıya varmak

    Bu işe herkes ne der?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dediği çıkmak
  • dediğinden (dışarı) çıkmak
  • dediğine gelmek
  • dedi mi
  • deme!
  • demediğini bırakmamak (veya koymamak)
  • deme gitsin
  • demek istemek
  • demek ki (veya demek oluyor ki)
  • demek olmak
  • dememek
  • der oğlu der
  • deyip de geçmemek
  • diyecek yok

Birleşik Kelimeler: dedikodu, dediği dedik, dediğim dedikçi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dediği çıkmak
  • dediğinden (dışarı) çıkmak
  • dediğine gelmek
  • dedi mi
  • deme!
  • demediğini bırakmamak (veya koymamak)
  • deme gitsin
  • demek istemek
  • demek ki (veya demek oluyor ki)
  • demek olmak
  • dememek
  • der oğlu der
  • deyip de geçmemek
  • diyecek yok


DİKME


[isim]
  • Dikmek işi
[mecaz]
  • Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk
[halk ağzında]
  • Ağaç, direk
[halk ağzında]
  • Fidan, yeni dikilmiş fidan
[denizcilik]
  • Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna
[matematik]
  • Dikey olan doğru veya düzlem, amut

Birleşik Kelimeler: orta dikme


ETÇİK


[isim]
  • Küçük et parçası

Birleşik Kelimeler: göz etçiği


MEDET (Kelime Kökeni: Arapça meded)


[isim]
  • Yardım, imdat

    Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, ha bire medet efendim... - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[ünlem]
  • `Yardım edin, imdat` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • medet Allah!
  • medet ummak (veya beklemek)


TEKÇİ


[sıfat] [felsefe]
  • Tekçilik taraflısı olan, tekçilikle ilgisi olan, birci, monist

ÇİMEK


[isim] [halk ağzında]
  • Çimecek yer

ÇİTME


[isim]
  • Çitmek işi

ÇEKEM


[isim] [halk ağzında]
  • Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki