Deli ile Başlayan Kelimeler



DELİ ile başlayan 56 kelime bulunuyor. Başında DELİ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Deli kelimesinin anlamı nedir? Deli ile biten kelimeler. İçinde deli olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DELİKANLILAŞMAK22, DELİRTİLEBİLMEK20

14 Harfli Kelimeler

DELİKANLILAŞMA21, DELİRTİLEBİLME19

13 Harfli Kelimeler

DELİRTEBİLMEK18

12 Harfli Kelimeler

DELİFİŞEKLİK23, DELİBOZUKLUK22, DELİNİVERMEK21, DELİRİVERMEK21, DELİBALTALIK17, DELİNEBİLMEK17, DELİREBİLMEK17, DELİRTEBİLME17, DELİKANLILIK16

11 Harfli Kelimeler

DELİRİVERME20, DELİNİVERME20, DELİKLEŞMEK17, DELİŞMENLİK17, DELİKANLICA17, DELİREBİLME16, DELİNEBİLME16, DELİRTİLMEK14

10 Harfli Kelimeler

DELİBOYNUZ21, DELİVERMEK19, DELİŞMENCE19, DELİCESİNE16, DELİKLEŞME16, DELİMSİREK14, DELİRTİLME13, DELİLENMEK13, DELİKLİLER12

9 Harfli Kelimeler

DELİFİŞEK20, DELİBOZUK18, DELİVERME18, DELİCİLİK14, DELİRTİCİ14, DELİBALTA13, DELİLENME12, DELİKANLI12, DELİRTMEK12

8 Harfli Kelimeler

DELİKSİZ14, DELİŞMEN14, DELİNMEK11, DELİRTME11, DELİRMEK11

7 Harfli Kelimeler

DELİBAŞ14, DELİRİŞ12, DELİRME10, DELİNME10, DELİKLİ9, DELİLİK9

6 Harfli Kelimeler

DELİ11, DELİCE11

5 Harfli Kelimeler

DELİL7, DELİK7

4 Harfli Kelimeler

DELİ6


DELİ


[sıfat]
  • Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun

    Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir

[mecaz]
  • Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın

    Ben delinin biriyim, ateşe girerim. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... delisi (olmak)
  • deli arlanmaz, soyu arlanır
  • deli bayrağı açmak
  • deli çıkmak
  • deli dana (veya danalar) gibi dönmek
  • deli deli akanı, bura bura tıkarlar
  • deli deliden hoşlanır, imam ölüden
  • deli deliyi görünce çomağını (veya değneğini) saklar (veya gizler)
  • deliden al uslu haberi
  • deli etmek
  • deli gibi
  • deli ile çıkma yola, başına getirir bela
  • deli kızın çeyizi gibi
  • delinin eline değnek vermek
  • deli olmak
  • deli olmak işten değil
  • deli pösteki sayar gibi
  • deli Raziye gibi
  • deli saraylı gibi
  • deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
  • deliye dönmek
  • deliye her gün bayram
  • deliye taş atma, başını yarar

Birleşik Kelimeler: deli alacası, deli bal, deli balta, delibaş, deliboynuz, deli bozuk, deli dana hastalığı, deli divane, deli dolu, deli fişek, deli gömleği, deli güllabicisi, deli ırmak, deli orman, deli otu, deli saçması, fermanlı deli, ayran delisi, mahallenin delisi


DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)


[isim]
  • İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare

    Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa

[hukuk] [mantık]
  • Kanıt

    Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • (deli:li) Kılavuz, rehber

DELİK


[isim]
  • Dar, küçük açıklık

    Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

[sıfat]
  • Delinmiş olan

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]
  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliğe tıkmak
  • delik büyük, yama küçük
  • delik eğirmek

Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği


DELİKLİ


[sıfat]
  • Deliği veya delikleri olan

    Sokaklarda delikli Mihaliç peynirinden nane suyuna kadar ne görse alıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]
  • Bir tür olta iğnesi
[isim] [halk ağzında]
  • Kevgir
[isim] [anatomi]
  • Deliklerle kaplı esnek doku şeridi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • delikli boncuk (veya taş) yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: delikli demir


DELİLİK


[isim]
  • Deli olma durumu, cinnet

    Bir delilik, bir çılgınlık, bir hoppalıktır gidiyor. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliliğe vurmak
  • deliliği tutmak


DELİRME


[isim]
  • Delirmek işi

DELİNME


[isim]
  • Delinmek işi

DELİNMEK


[nesnesiz]
  • Delme işi yapılmak

    Kızın kulağı delindi.

[mecaz]
  • Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak

    Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi.


DELİRTME


[isim]
  • Delirtmek işi

DELİRMEK


[nesnesiz]
  • Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak

    İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi. - Peyami Safa


DELİCİ


[isim]
  • Delen, delme işini yapan kimse veya nesne
[sıfat] [mecaz]
  • Çok etkili, etkileyici

    Delici bakış.

Birleşik Kelimeler: delici kılıç


DELİCE


[sıfat]
  • Davranışları aşırı, deli gibi olan

    Bu defterin içine ne delice saadetler yazmıştı. - Ömer Seyfettin

[zarf]
  • (deli'ce) Delicesine

    Sadi Nahit'i delice kıskanıyordu, içi bir barut fıçısı gibi hasetle doluydu. - Tarık Buğra

[isim] [bitki bilimi]
  • Buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki (Lolium temulentum)
[isim] [bitki bilimi]
  • Aşılanmamış zeytin ağacı, yabani ağaç
[isim] [halk ağzında]
  • Atmaca, şahin

Birleşik Kelimeler: delice bakla, delice doğan

[isim]
  • Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri

DELİKLİLER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Delikli ve sert bir kabukla kaplı bir hücreli hayvanlar takımı

Birleşik Kelimeler: tek delikliler


DELİLENME


[isim]
  • Delilenmek işi

DELİKANLI


[isim]
  • Çocukluk çağından çıkmış genç erkek

    Delikanlı çağımızdaki cevher / Yalvarmak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider - Cahit Sıtkı Tarancı

[sıfat] [mecaz]
  • Sözünün eri, dürüst, namuslu (kimse)
[ünlem]
  • Gençlere bir seslenme sözü

    Delikanlı! Buraya gel.

Birleşik Kelimeler: ihtiyar delikanlı