Del ile Başlayan Kelimeler



DEL ile başlayan 80 kelime bulunuyor. Başında DEL olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Del ile biten kelimeler. İçinde del olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DELİKANLILAŞMAK22, DELİRTİLEBİLMEK20

14 Harfli Kelimeler

DELİKANLILAŞMA21, DELİRTİLEBİLME19

13 Harfli Kelimeler

DELDİREBİLMEK20, DELİRTEBİLMEK18

12 Harfli Kelimeler

DELİFİŞEKLİK23, DELİBOZUKLUK22, DELİNİVERMEK21, DELİRİVERMEK21, DELDİREBİLME19, DELİBALTALIK17, DELİNEBİLMEK17, DELİREBİLMEK17, DELİRTEBİLME17, DELİKANLILIK16

11 Harfli Kelimeler

DELİRİVERME20, DELİNİVERME20, DELİKLEŞMEK17, DELİŞMENLİK17, DELİKANLICA17, DELDİRİLMEK16, DELİREBİLME16, DELİNEBİLME16, DELİRTİLMEK14

10 Harfli Kelimeler

DELİBOYNUZ21, DELEGASYON20, DELİVERMEK19, DELİŞMENCE19, DELİCESİNE16, DELİKLEŞME16, DELEBİLMEK15, DELDİRİLME15, DELİMSİREK14, DELİRTİLME13, DELİLENMEK13, DELİKLİLER12

9 Harfli Kelimeler

DELİFİŞEK20, DELİBOZUK18, DELİVERME18, DELEGELİK15, DELİCİLİK14, DELEBİLME14, DELDİRMEK14, DELİRTİCİ14, DELİBALTA13, DELİLENME12, DELİKANLI12, DELİRTMEK12

8 Harfli Kelimeler

DELEPMEK15, DELDİRİŞ15, DELİKSİZ14, DELİŞMEN14, DELDİRME13, DELİNMEK11, DELİRTME11, DELİRMEK11

7 Harfli Kelimeler

DELEPME14, DELİBAŞ14, DELECEK12, DELİRİŞ12, DELİRME10, DELİNME10, DELALET9, DELİKLİ9, DELİLİK9

6 Harfli Kelimeler

DELGİÇ15, DELGEÇ15, DELEGE12, DELİCİ11, DELİCE11, DELMEK9

5 Harfli Kelimeler

DEL11, DEL11, DELME8, DELTA7, DELİL7, DELİK7

4 Harfli Kelimeler

DELK6, DELİ6


DELK (Kelime Kökeni: Arapça delk)


[isim] [eskimiş]
  • Ovma, ovuşturma
[fizik]
  • Sürtünme

DELİ


[sıfat]
  • Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun

    Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir

[mecaz]
  • Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın

    Ben delinin biriyim, ateşe girerim. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... delisi (olmak)
  • deli arlanmaz, soyu arlanır
  • deli bayrağı açmak
  • deli çıkmak
  • deli dana (veya danalar) gibi dönmek
  • deli deli akanı, bura bura tıkarlar
  • deli deliden hoşlanır, imam ölüden
  • deli deliyi görünce çomağını (veya değneğini) saklar (veya gizler)
  • deliden al uslu haberi
  • deli etmek
  • deli gibi
  • deli ile çıkma yola, başına getirir bela
  • deli kızın çeyizi gibi
  • delinin eline değnek vermek
  • deli olmak
  • deli olmak işten değil
  • deli pösteki sayar gibi
  • deli Raziye gibi
  • deli saraylı gibi
  • deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
  • deliye dönmek
  • deliye her gün bayram
  • deliye taş atma, başını yarar

Birleşik Kelimeler: deli alacası, deli bal, deli balta, delibaş, deliboynuz, deli bozuk, deli dana hastalığı, deli divane, deli dolu, deli fişek, deli gömleği, deli güllabicisi, deli ırmak, deli orman, deli otu, deli saçması, fermanlı deli, ayran delisi, mahallenin delisi


DELTA (Kelime Kökeni: Fransızca delta)


[isim]
  • Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)
[coğrafya]
  • Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ova, çatal ağız

Birleşik Kelimeler: delta kası


DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)


[isim]
  • İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare

    Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa

[hukuk] [mantık]
  • Kanıt

    Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • (deli:li) Kılavuz, rehber

DELİK


[isim]
  • Dar, küçük açıklık

    Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan

[sıfat]
  • Delinmiş olan

    Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]
  • Cezaevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliğe tıkmak
  • delik büyük, yama küçük
  • delik eğirmek

Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği


DELME


[isim]
  • Delmek işi
[sıfat]
  • Delinerek yapılmış
[halk ağzında]
  • Yelek

DELALET (Kelime Kökeni: Arapça delālet)


[isim] [eskimiş]
  • Kılavuzluk

    Hemşehrilerinden birinin delaletiyle senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • İz, işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • delalet etmek


DELİKLİ


[sıfat]
  • Deliği veya delikleri olan

    Sokaklarda delikli Mihaliç peynirinden nane suyuna kadar ne görse alıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]
  • Bir tür olta iğnesi
[isim] [halk ağzında]
  • Kevgir
[isim] [anatomi]
  • Deliklerle kaplı esnek doku şeridi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • delikli boncuk (veya taş) yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: delikli demir


DELİLİK


[isim]
  • Deli olma durumu, cinnet

    Bir delilik, bir çılgınlık, bir hoppalıktır gidiyor. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deliliğe vurmak
  • deliliği tutmak


DELMEK


[-i]
  • Delik açmak, delik duruma getirmek

    Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa

[mecaz]
  • İncitmek, kırmak

Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen


DELİRME


[isim]
  • Delirmek işi

DELİNME


[isim]
  • Delinmek işi

DELİNMEK


[nesnesiz]
  • Delme işi yapılmak

    Kızın kulağı delindi.

[mecaz]
  • Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak

    Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi.


DELİRTME


[isim]
  • Delirtmek işi

DELİRMEK


[nesnesiz]
  • Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak

    İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi. - Peyami Safa