DEHŞETLENMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



DEHŞETLENMEK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli DEHŞETLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEHŞET15, MEŞHET14, DEMKEŞ12, DEŞMEK12, HENDEK12, EŞLEME10, DELMEK9, DENMEK9, DENEME9, EŞELEK9, ŞEKLEN9, EKLEME7, ENEMEK7, ELEMEK7, ELENME7, ELETME7, KELEME7, KEMENT7, MELEKE7, TELEME7, TENEKE6, TELEKE6


TENEKE


[isim]
  • Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac

    Uyuyanı uyandırmak için ondan yana teneke parçaları atıp gürültü çıkartırlardı. - Lâtife Tekin

[sıfat]
  • Bu sacdan yapılmış

    Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi. - Osman Cemal Kaygılı

[sıfat]
  • Bu kabın aldığı miktarda olan

Birleşik Kelimeler: teneke caz, teneke mahallesi, çöp tenekesi


TELEKE


[isim] [halk ağzında]
  • Uzun ve sert kanat telekleri

EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


ENEMEK


[-i]
  • İğdiş etmek

ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

ELENME


[isim]
  • Elenmek işi
[spor]
  • Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması

ELETME


[isim]
  • Eletmek işi

KELEME


[sıfat] [halk ağzında]
  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak


KEMENT (Kelime Kökeni: Farsça kemend)


[isim]
  • Hayvanları yakalamak için kullanılan, ucu ilmikli, kaygan uzun ip
[eskimiş]
  • İdam için kullanılan yağlı kayış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kement atmak


MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)


[isim]
  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi] [felsefe]
  • Yeti

TELEME


[isim]
  • Teleme peyniri

Birleşik Kelimeler: teleme peyniri


DELMEK


[-i]
  • Delik açmak, delik duruma getirmek

    Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa

[mecaz]
  • İncitmek, kırmak

Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen


DENMEK


[nesnesiz]
  • Ad verilmek

    Kadının köylü kılığına girmiş bir şehir kızı denecek kadar nazlı çehresi, endamı ve duruşu var. - Reşat Nuri Güntekin


DENEME


[isim]
  • Denemek işi, sınama

    Bu denemeleri yaptığıma hiç pişman değilim. Bugüne kadar yararlıklarını görüyorum. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Son biçimini bulmamış, taslak durumunda olan

    İlk deneme dalış günü gelince, denizcilerde büyük bir coşkunluk, bir tören havası vardı. - Halikarnas Balıkçısı

[edebiyat]
  • Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türü

    Öykülerimde, denemelerimde beni yazmaya iten yüreğimin taşmasıdır. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: deneme hayvanı, deneme tahtası, deneme yayını


EŞELEK


[isim] [halk ağzında]
  • Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü