DEFTERİHAKANİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



DEFTERİHAKANİ harflerini içeren 4 harfli 164 kelime bulunuyor. 4 harfli DEFTERİHAKANİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAFİ14, HARF14, DEFİ12, DEFA12, FEDA12, FİDE12, ARİF10, ANİF10, ARAF10, AFAK10, AFAT10, AFET10, AHDİ10, DAHİ10, DAHA10, DEHA10, FİNK10, FİRE10, FRAK10, FREN10, FAİK10, FAKR10, FANİ10, FARE10, FARK10, FEKE10, FERT10, FERİ10, FENT10, FENA10, HADİ10, İTFA10, İFNA10, İFTA10, KAFA10, KAFE10, KAFİ10, KEFE10, NAFİ10, NAİF10, NEFT10, TEFE10, ATEH8, AHAR8, AHİR8, AHİT8, HERK8, HATA8, HAİN8, HAKİ8, HANE8, HANİ8, HARA8, HARE8, HART8, İNHA8, KERH8, NARH8, RAHT8, REHA8, TARH8, TEHİ8, ARDA6, ADET6, ADAK6, DİRİ6, DİNK6, DİNİ6, DİNE6, DREN6, DATA6, DART6, DARA6, DANK6, DANE6, DANA6, DAİR6, DERT6, DERK6, DERİ6, DERE6, DENK6, DENİ6, EDNA6, EDİK6, EDER6, EDAT6, İADE6, İNDİ6, İDEA6, KEDİ6, NİDA6, ARKA4, ANKA4, ARAK4, ATAK4, ATİK4, AKAR4, AKİT4, AKNE4, ERTE4, ERİN4, ERİK4, EREN4, EREK4, ERAT4, ERKE4, ETEN4, ETER4, ETİK4, ETKİ4, ETEK4, ENİK4, EKİN4, ENEK4, EKTİ4, ENİR4, İRAT4, İNTİ4, İNİK4, İRİN4, İNEK4, İNAT4, İNAK4, İTKİ4, İARE4, İANE4, İKNA4, İKEN4, İKTA4, KİRA4, KANİ4, KANT4, KARA4, KANA4, KARE4, KARİ4, KART4, KAİN4, KATİ4, KETE4, KERE4, KENE4, KENT4, NERE4, NİTE4, NAAT4, NARA4, RİNA4, RİNT4, RİKA4, RANT4, RATE4, RENK4, TİRE4, TİKE4, TREN4, TERK4, TANK4, TANE4, TAKA4, TEKE4, TEİN4, TERE4


ARKA


[isim]
  • Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı

    Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Arkada olan, arkada bulunan
[sıfat] [mecaz]
  • Kayıran, destekleyen

    Memur olmak için büyük bir arka gerek. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Geçmiş, geride kalmış zaman

    Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arka arkaya vermek
  • arka bulmak
  • arka çevirmek
  • arka çıkmak
  • arkada bırakmak
  • arkada bırakmak
  • arkada kalanlar (veya arkadakiler)
  • arkada kalmak
  • arkadan söylemek
  • arkadan vurmak
  • arka kapıdan çıkmak
  • arka olmak
  • arkası alınmak
  • arkası gelmek
  • arkası kesilmek
  • arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
  • arkasına almak
  • arkasına düşmek (veya takılmak)
  • arkasında dolaşmak (veya gezmek)
  • arkasından atlı kovalamak
  • arkasından atmak (veya konuşmak)
  • arkasından koşmak
  • arkasından sürüklemek
  • arkasından teneke çalmak
  • arkasından zil takıp oynamak
  • arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
  • arkasını (birine) vermek
  • arkasını (bir şeye) vermek
  • arkasını almak
  • arkasını bırakmak
  • arkasını dayamak
  • arkasını getirememek
  • arkasını sağlama almak
  • arkasını sıvamak
  • arkası olmamak
  • arkası yere gelmemek
  • arka vermek
  • arkaya bırakmak (veya koymak)
  • arkaya kalmak

Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası


ANKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)


[isim]
  • Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka

Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka


ARAK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Ter
[isim] [argo]
  • Çalma

ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


ATİK


[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat] [eskimiş]
  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik


AKAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)


[isim] [eskimiş]
  • Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akar edinmek

[isim]
  • Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
[isim]
  • Sıvı, mai, likit

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)


[sıfat]
  • Bağıtçı
[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Sözleşme

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi


AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)


[isim] [tıp]
  • Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ERİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği


EREN


[isim] [din bilgisi]
  • Ermiş

    Bu adam vaktinin en büyük erenlerindendi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erenlerin sağı solu (belli) olmaz

Birleşik Kelimeler: alperen


EREK


[isim]
  • Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: erek bilimi


ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)


[isim] [askerlik]
  • Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad

ERKE


[isim] [fizik]
  • Enerji
[felsefe]
  • Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü

ETEN


[isim] [halk ağzında]
  • Etene